Yazılarımız bilgi paylaşımı için tasarlanmıştır, reklâm amaçlı değil o yüzden hekimimiz kimliğini gizli tutmayı tercih eder. Ancak yazılarımızı kim kaleme aldı, kaynağı kim, güvenilirmi, yeterliliği varmı gibi soruların akla gelebileceğini varsayarak sizlere hekimimiz hakkında temel bilgileri verme ihtiyacı duyuyoruz. Hekimimizi tanıyalım,
Sorulara açığız, usul ve kaideye uyarsanız. Hekimimiz, İslam dinin istişare ediniz kuralını kendisine rehber edinmiş birisi. Modern bilim dünyasının içinde yetişen, Amerika ve Almanyadaki Üniversite hayatında boş zamanını laboratuvarlarda geçiren ve bilim dünyasının sorular sorarak doğruyu bulma prensibini içselleştirmiş birisi. Lütfen bilgilerinizi bizle paylaşın bizi sorgulayın, tezlerinizle bilgilerinizle ufkumuzu açın, pozitif anlamda bizi kamçılayın ve bizi tahrik edin. Birlikte bir yarışa girelim ve birlikte doğruları bulalım. Fakat herşeyin bir adabı ve usulu var; 1) bize itiraz ederseniz, biz sizi değil sizin bizi ikna etmenizi bekleriz. Neden bizim düşündüğümüz gibi değilde sizin düşündüğünüz gibi, bunuda bize felsefeyle değil somut verilerle ispat etmenizi bekleriz. 2) Bilgilerimizi sorguya açtığınızda sizin bilgilerinizinde sorguya açılacağını biliniz. Avlanmaya giderken siz avlanabilirsiniz, av olmaya hazırsanız bizi sorguya açınız. Yani bizden açık fikirli olmamızı bekliyorsanız, sizde açık fikirliyseniz gelin. Bizden yanlışımızı düzeltmemizi bekliyorsanız, sizde yanlışınızı düzeltmeye hazırsanız gelin. Sabit fikirle gelirseniz, birşey öğrenme değilde öğretme peşindeyseniz, mutlak doğru sizde olduğuna inanıyorsanız, yanlışınızı kabullenmeye hazır değilseniz o zaman lütfen gelmeyin. Bizden ne bekliyorsanız, sizde ona hazırsanız gelin. 3) Bizim kırmızı çizgilerimiz var, bunlar; Allah, Kur'an-ı Kerim, peygamberimiz sav, osmanlı ve gazi mustafa. Özel hayatımız veya websitemizde de bu kırmızı çizgilerimizi sorguya açmayız, açılmasınada müsade etmeyiz. Bu değerlerimizin herhangi birisine negatif birşey yapıştırmaya çalışırsanız, olumsuz bir hadiseyle özleştirmeye çalışırsanız sizi dinlemeden kalkarız. Tezlerinizle bizi ikna edebileceğinizden korktuğumuz için değil, Allahu Tealanın insanları farklı saflara konuşlandırdığından. Allahu Teala herkesi laik olduğu cepheye savurur, bunuda bizler kendi irademizle değiştirme şansımız yok. Eğer siz ve biz; İslam konusunda, gazi mustafa konusunda, osmanlı konusunda, peygamberimiz sav konusunda ayrı cephelerdeysek o zaman bilinki bunu bizim değiştirme şansımız yok."Sen sevdiğini doğruya iletemezsin. Dilediğini doğruya ileten sadece ALLAH'tır. Doğruya ulaşmayı hakedenleri en iyi bilen de O'dur"(Kasas Süresi; 56). Peygamberimiz sav dilediği kişinin safhını değiştirememişki biz kimiz değiştirebilelim. Anlayacağınız bizim nezdimizde sizinle oturup sohbet etmek bir zaman kaybı olur, zaman kaybınada bizim lüksumuz yok.
Kaynaklarımız. Bir çok yazımızda özgün ve özgür düşünmeniz gerektiğini, başkaların değil kendi fikirlerinizi savunmanız gerektiğini söylememize rağmen yinede bazı okurlarımız bize bilgilerimizin kaynağını soruyor ve yazılarımıza kaynak eklememizi istiyor. Her yazımızda Ayet kaynağını göstermemize rağmen, bu bazıları için yeterli görünmüyor, onlar bu bilgilerin birde geçmiş alimler tarafından onaylandığını görmek istiyor. Öyle gözükiyorki websitemize yeni adım atan bazı okurlarımız yazılarımızın amacını tam anlamış değil, o yüzden burada bu konuya kısaca değinmekte yarar olduğunu düşünüyoruz, bakınız; 1) tüm İslami bilgilerin kaynağı Kur'an-ı Kerim ve peygamberimiz sav (hadis). Biz şimdilik hadislik konulara girmemeye çalışıyor, sadece Ayetlik konuları ele alıyoruz.Size sunduğumuz Ayetlerde size yeterli gelmiyorsa, Allahın sözü size yeterli değil, illa şıhların fetvasını arıyorsanız o zaman hayattaki önceliklerinizi, Allahmı şıhlarınızmı bunu tekrardan gözden geçirmenizi tavsiye ederiz. 2) Tarikat/cemaat kültürü aracısız Allaha ulaşılamadığına inanır. Bu sapkın zihniyet, hristiyanlık inancında olduğu gibi Allahla kul arasına bir aracı sokmaya çalışır, bizse aracıları, onca alim ve şıhları ortadan kaldırıyor, sizi doğrudan Allaha yönlendiriyoruz. Aracıları yok sayıp doğrudan kaynağa (Ayet) sizi yönlendiriyor olmamız, aracıları değilde kaynağın (Allah) kendisini size sunuyor olmamızda cemaat ve tarikat kültürü içinde büyüyenler için alışılmamış birşey olabilir. Kaynağın (Allah) kendisiyle doğrudan yüzleştirerek onları gafil yakalamış olabiliriz. Bu durumda ama yapacağımız birşey yok, buna alışsınlar çünkü kutsadıkları şıhların, tarikatların ve geçmiş alimlerin devri bitti.
3) Bilgilerin kaynağı Ayetler. Kutsadığınız şıhlar, geçmiş alimlerde Ayetleri referans aldı, bizde alıyoruz. Onlar Ayetleri referans gösterdiğinde kabül ediyor, bizleri ama kabul etmiyorsanız, onlardan referans aramıyor bizden ama arıyorsanız, o zaman bilinki siz bir biat zinciri içindesiniz. O zincir içinde kaldığınız müddette bilgilerinizi update edemez, bin yıl öncesine ait bilgi seviyesinde kalırsınız. Bin yıl öncesine ait bilgide kalanlarada ne denir; yobaz denir. Birileri size eğer yobaz diyorsa, bilinki bunu hak ediyorsunuz. İlahi düzende kimseye haksızlık edilmez, herkes hak ettiğini alır. Birileri size yobaz diyorsa bilinki sizi bunu hak ediyorsunuz. 4) İslami bilgilerin ilham kaynağı Kur'an-ı Kerim. Bizim bu ilhamı almamız ama, başkalarında bu ilhamı aldığı anlamına gelmez. Bazı bilgiler kişiye iner. Kişinin şahsiyetine maneviyatına inen ilhamlarada lütfen beşeri referans aramayın! 5) Ayetlerden bizler bu bilgileri çıkarıyor, referans olarak gördüğünüz alimler çıkaramadıysa bize kızmayın, onlara kızın. Neden onlar bu bilgileri tespit edemedi, bizi değil onları sorguya çekin. Kimbilir, yücelttikleriniz veya Allah dostu olarak size takdim edilenler belkide hiç öyle değillerdir.
Değerli arkadaşlar; yazılarımızın amacı yanlış inançları düzeltmek, bilinmeyenleri açığa çıkarmak. Yanlış bilinenleri düzelttiğiniz zamanda beşeri kaynak göstermeniz mümkün değil çünkü düzelten sizsiniz. Eğer bu bilgiler daha önceden bilinseydi, bugünlerimizde yanlış bilinmezdi. Eğer birileri daha önceden düzeltseydi, bugünlerde bizlerin düzeltmesine gerek kalmazdı. Bakınız; biz İslami bir websitesi veya İslami bir misyon taşıyan birisi değiliz, biz sadece pozitif bilimlerde olan bilgimizi aldık ve bununla İslamda açıklanamayan veya yanlış bilinen hususları (gusül abdesti vs) açıklamaya çalıştık. Örneğin; çocuklar ve ataların günahı ve oruçla bu günahların kapatılması. Bilinmeyen birşeyi açıkladığınız zamanda o yeni bilginin kaynağı siz oluyorsunuz, yani o bilginin kaynağı biz olduğumuz için o bilgiye beşeri kaynak göstermemiz mümkün değil. Bu bilgiler dünyada bir ilk dediğimiz zaman, siz eğer bizden beşeri kaynak talebinde bulunuyorsanız hiçte mantıklı bir istekte bulunmadığınızı lütfen biliniz. Bu bazılarınıza inandırıcı gelmeyebilir, bu bilgilerin bizim gibi sıradan kişiler tarafından açıklanıyor olması inandırıcı gelmeyebilir, bu durumda kime inanıyor kime güveniyorsanız o kişilerin websitesini ve yazılarını takip etmenizi öneririz.
Şunu ama unutmayınız; Allahu Teala tüm ilimleri bir anda indirmez, çağ çağ indirir. İster biz olalım ister günümüzdeki diğer araştırmacı yazarlar olsun, günümüzde size sunulan bilgileri geçmiş alimlere onaylatmaya çalışmanız çok anlamsız, çünkü kendi yüz yılınıza inen bir ilmi, geçmiş yüz yıllara onaylatmaya çalışıyorsunuz. Günümüz ilimlerinden mahrum bırakılan alimlere onaylatmaya çalışıyorsunuz, umarız yanlışı görüyorsunuzdur. Yoksa siz tüm bilgilerin geçmiş alimlere indirildiği, Allahın günümüz çağına keşfedilecek bir ilim ve bilgi bırakmadığınımı sanıyorsunuz? Bu yazı vesilesiyle sizi uyarmış olalım; eğer her bilgide geçmiş dönemlerden bir alimin onayını ararsanız, o kişiye inen ilimle yetinir, günümüzün ilmini kaçırırsınız. Kural basit; her insan kendi çağına has bilgiyi alır. Geçmiş alimlere kendi dönemlerin ihtiyaçlarına göre bilgi indi, günümüz insanlarınada günümüz sorun ve ihtiyaçlarına göre bilgiler iniyor. Her çağ neye ihtiyaç duyuyorsa, o bilgiler o çağa iniyor ve kaynak o çağın araştırmacıları oluyor. Çağımızın imkanları ve ilmi geçmiş dönemlerden çok daha büyük olduğu içinde, bize inen bilgiler onlardan daha büyük. Yazılarımızdaki bilgileri size sunuyor olmamız bizimle ilgili değil, çağımızın nimetleriyle ilgili. Biz sadece günümüzün bilgi çağından nemalanıyor ve en önemlisi soru soruyor ve sorguluyoruz. Kısacası, geçmiş alimler kendi çağlarının ihtiyaçlarına göre ilham aldı, biz ise günümüzün ihtiyaçlarına göre alıyoruz. Geçmişi değil çağınızı yaşayın, çünkü sıkıntılarınıza yönelik ilhamları geçmiş alimler değil günümüzün alim ve araştırmacıları alıyor!
Kayropraktik Omurga Sağlığı Derneği. Hekimimiz "kayropraktik omurga sağlığı" derneğinin kurucu üyelerinden birisidir. Eğitim. Hekimimiz Almanya doğumlu. İlk öğretimin bir kısmını Türkiyede köylerinde, bir kısmını Almanya ve bir kısmınıda Amerikada tamamladı. Kendisi Dodge City High, Kansas lisesi mezunu. Hekimimiz humanist bir yapıya sahip, insanlara hep faydalı olmayı istemiştir ve o yüzden lise sonrası tıp okumaya karar verir ve kendi hayat görüşüne, manevi ve fiziki yapısına en uygunu olan Kayropraktik branşını seçer. Örneğin; bu branş size ilaç kullanmadan tedavi edebilme, İsa as gibi el ile şifa dağıtabilme, dokuların doğal yapısına zarar vermeden çözümler sunabilme, yeteneklerinizin sınırlarını zorlama ve bütün hünerlerinizi sergileme imkanlarını sunar. Bu branş batı tıbbın yüz yıllık teorik bilgi birikimini doğal yöntemlerin binlerce yıllık pratik uygulamaları ile mayalaştırır. Hekimimiz 8 yıllık kayroprak eğitimini Cleveland Chiropractic Üniversitesinde üstün dereceler ile tamamlar ve sonrasında devlet sınvalarına girer. Devlet sınavlarınıda başarı ile sonuçlandırdıktan sonra hekimimiz İllinois Eyaletinden hekimlik ruhsatını alır ve doğum yeri Almanya’ya geri döner. Hekimimiz Almanya’da Magdeburg Otto-von-Guericke Üniversitesi Medikal Fakültesinde 2 yıl boyunca Anatomi Ana Bilim Dalında öğretim görevlisi olarak çalışmalarına devam eder. Ailesi Almanya’dan emekli olup memlekete geri dönünce, o da onlarla birlikte hiç tanımadığı memleketine geri dönmeye ve bilgi birikimini ve yeteneklerini çok sevdiği Türk milletinin hizmetine sunmaya karar verir. Ödüller. Hekimimiz genç yaşına rağmen değişik alanlardaki başarıları, çalışmaları ve tecrübeleri ile dikkat çeker. Uzmanımızın ödülleri arasında üç değişik Üniversite tarafından "Who's Who Among Students in American Universities and Colleges" listesine aday gösterilip listeye kabul edilmesidir. "Who's Who" listesine aday gösterilmek için bir Üniversitede kendinizi kanıtlamak, Üniversite Yönetimin takdirini kazanmak yılları alırken, hekimimiz neredeyse bir imkansızı başarmış ve üç farklı Üniversitenin Yönetim kadrosuna başarılarını kabul ettirmiştir. "National Deans List" hekimimizin ayrı bir başarısıdır. Bu başarıları sayesinde "United States Achievement Academy" hekimimizi “National Award Winner” ödülü ile şereflendirmiştir. Hekimimiz 8 yıllık Üniversite hayatında ayrıca çok farklı alanlarda gösterdiği faaliyetlerlede dikkat çeker. Bunların arasında Üniversite Öğrenci Başkanlığı, Student Ambassador görevi, Öğrenci Yurdu Sorumlusu, Üniversite Futbol Takımı Üyeliği, Karatede Siyah Kuşak ve Kikboks Antrenörlüğü bulunur. Hekimimiz bu faaliyetleri ve başarılarından dolayı Kansas Eyaleti Valisi tarafından plaketle onurlandırılmıştır.
Tedavi Yöntemleri. Bazı okurlarımız hekimimizin çalışma düzenini merak eder, bu konuda da sizlere bazı bilgiler verme ihtiyacı duyuyoruz; hekimimiz klasik fizik tedavi yöntemlerinden manipülasyon yöntemlerine, akupunktur, şakra gibi uzak doğu yöntemlerinden kupa tutma gibi yöresel yöntemlere kadar bir çok alanda uzman birisi. Hekimimizin uyguladığı yöntemlerden biriside biyoenerji. Biyoenerjiyle ilgili bir websitemiz olduğu içinde bir çok okurumuz sadece biyoenerji seansı için başvuruyor. Burada bu konuya değinmektede yarar var; bakınız, biyoenerji uzmanları size yılın her gününde seans yapabilir, yeterki parasını alsın. Biz ama biyoenerji uzmanlığının üzerinde de bir kimliğe sahibiz, o da hekimlik kimliği. Bir hekimde insanı rahatlatmak ve insanların keyfine göre tedavi yapmaz, gerekli gördüğünde yapar ve yaptığında da tedavi protokolünü kendisi belirler. Biyoenerji seansı almak istiyorsanız, piyasada bir çok biyoenerji uzmanı var, onlara gidin, lütfen bize böyle bir taleple gelmeyin. Biz biyoenerji seansını talep üzerine değil, koyduğumuz teşhis doğrultusunda uyguluyoruz. Sizin için en doğru olanıda bu. Her hastalık her doku farklı bir yönteme tepki verir, bir yönteme takılı kalma yerine, farklı sıkıntılarınız farklı beden dokular için farklı yöntemlere açık olunuz. Bir yöntemle tüm sorunlarınızı çözerim diyen kişilerden de uzak durun. Örneğin; buz ile elde edemediğinizi akupunktur ile elde edersiniz, akupunktur ile elde edemediğinizi manipülasyon ile elde edersiniz, manipülasyon ile elde edemediğinizi elektrik akım veya ultrason ile elde edersiniz. Örneğin; eklem rahatsızlıkların tedavisinde biyoenerji asla bizim ilk tercihimiz olmaz, çünkü eklemler mekanik bir sistem üzerine çalışıyor, tedaviyide mekanik bir uygulama üzerine kurmalısınız. Ağrı tedavisinde ama ilk tercihimiz biyoenerji olur çünkü ağrı ile biyoenerji, ikiside elektromanyetik enerjiden oluşuyor, biri ile diğerini çok güzel etkileyebilirsiniz. Metafizik kaynaklı (örneğin nazar) ağrılarda da, bu sefer biyoenerji işe yaramıyor, manevi arınma yollarına (oruç) başvurmanız gerekiyor.
Gördüğünüz gibi, her hastalığın farklı bir kaynağı var, farklı yöntemlerde bu farklı kaynakları hedef almanızı ve hastalığın tedaviye karşı verdiği direnci kırabilmenizi sağlar. Bir yöntem ile tıkandığınız an farklı bir yöntem ile bir adım daha ileriye adım atabilir, hedefe ulaşabilirsiniz. Baştan itibaren kendinizi bir yönteme kilitlediğinizde ama, Allahın size sunduğu tüm bu seçenekleri yok saymış oluyorsunuz. Bazılarınız belirli yöntemlerden fayda bulamamış olabilir, bu ama çoğu zaman o yöntemlerin yetersizliğinden değil, yanlış teşhis koymaktan yani o yöntemleri yanlış yerlere uygulamaktan ve/veya o yöntemleri yanlış dozajlarda ve kombinasyonlarda uygulamaktan kaynaklanır. Bu tedaviler arasında orucun, İslami arınmanın rolü nedir? İslami arınma üzerinizdeki negatif enerjiyi, fizik tedavi ve alternatif tedavi yöntemleri ise o negatif enerjinin dokulara verdiği hasarı ortadan kaldırır. Birisi sıkıntının kaynağını, diğeri ise o sıkıntının yıllar içinde o dokulara verdiği hasarı yok ediyor. Özel Hayatımız. Sitemizde kişisel bilgilerimizi ve iletişim bilgilerimizi paylaşmıyoruz bunda da lütfen bir art niyet aramayınız. Özel hayatımızla websitemizi şimdilik iki ayrı dünyada tutmayı daha uygun buluyoruz. Websitemizi bilenler özel hayatımızı bilmiyor, özel hayatımızı bilenlerde websitemizi bilmiyor. Örneğin; dini konularda ufak tefek bilgilere sahip olduğumuzu kendi özel hayatımızda kimse bilmiyor. Anne ve baba dahil. Bazı şeyleri sizlerle paylaşmıyor olmamız sadece size yönelik değil, özel hayatımızda da durum aynısı. Şimdilikte bunun böyle kalması gerektiğine inanıyoruz. Mesleki anlamda da böyle olmasının daha doğru olduğunu düşünüyoruz. Websitemizi kendi reklamımızı yapmak, tanınmak veya hasta kazanmak için açmadık. Toplumun menfaatine olan bir bilgiye sahipseniz, paylaşmak Allahın bir emridir, vebaldir dedik ve o niyetle websitemizi kurduk. Yazılarımızın merkezinde biz değil siz yatıyorsunuz. Dolayısıyla hakkımızda fazla bahsetmemek websitemizin kuruluş gayesinede gayet uygun. Yazılarımızdan ilham almanız ve sitemizde huzur bulmanız için, websitemizde reklam bile kullanmıyoruz. Alanında en eski en saygın ve en çok tıklanan sitelerden birisi olmasına rağmen reklam kullanmıyoruz. Bize değil, size çalışıyoruz. Websitemizin değeri sizsiniz. Bize değil size, sizin sıkıntılarınıza odaklanalım inşallah.
Merak edilen bir hususta her hangi bir yere bağlı olup olmadığımız; bu konu hakkında da içiniz rahat olsun, hayatımız boyunca hiç bir kurum veya guruba bağlı olmadık. Dini konular dahil tüm çalışmalar ve araştırmalar kendimize ait, yazılarımızı gönül rahatlığıyla okuyabilirsiniz. Yazılarımızın altında sizi bilgilendirme dışında herhangi bir niyet bulunmaz. Sayın okurlarımız; insan yaşlandıkça olgunlaşır ve bir derinliğe ulaşır. Biz kendimizdeki bu değişimi yazılarımıza yansıtıyor ve yazılarımızı dönem, dönem güncelliyoruz. Yazılarımızı arada sırada tekrar gözden geçirirseniz, her okuyuşunuzdan farklı bir ilham alacağınızı ümit ediyoruz. Bir not'da iletişimle ilgili düşelim, websitemize cep telefonunuz ile giriş yapıyorsanız üyelik başvurusu yapamıyorsunuz, üyelik işlemlerini bilgisayar üzerinden yapınız. Dönem dönem iletişim bilgilerimizi ve üyelik bilgilerini websitemizde görünür ediyoruz, ettiğimiz an bize ulaşabilirsiniz. Size geri dönüş yapabilmemiz içinde geçerli bir email adresi veya telefon numarası girmeyi unutmayınız. Sayfamızda aydınlatıcı ve huzurlu okumalar dileğiyle kendinize, ülkemize ve sevdiklerinize çok iyi bakınız.