alternatif tıp- akupunktur noktaları
Bu açıklamalar dünyada bir ilk, bu yazımızda sizlere akupunktur noktaların doğuş hikayesini aktaracağız, bu bilgileri başka bir yerde bulamazsınız, sizlere hayırlı ve aydınlatıcı okumalar dileriz...
- Olgunlaşma ve terbiye süreci: doğa belirli prensipler üzerinden hareket eder, bunlardan biriside terbiye ve olgunlaşma sürecidir. Örneğin; evrenin kendisi canlılara hazır hale gelebilmek için milyonlarca yıl bir terbiye ve olgunlaşma safhasından geçti. Akupunktur noktalarıda böylesine bir terbiye süreci sonrası ortaya çıkar. Nasılmı? Ana rahminde, su altındayken enerji akımlarınız şımarak bir çocuk gibi herhangi bir düzene tabi olmadan istediği gibi hareket eder, istediği noktadan dışa akar. Doğum sonrasıda bu akımlar, ana rahminde alışık oldukları düzeni sürdürmek ister yani doğum sonrasıda istedikleri gibi hareket edebileceklerini düşünür, cildinizin her yerinden dışa süzülebileceklerine inanır. Yeryüzüne ayak bastıklarında ama onlar acı bir gerçek ile yüzleşir, yeryüzünün bir düzen üzerine inşa edilmiş olduğunu görürler, herkesin istediği gibi hareket edemeyeceğini herkesin doğanın kanunlarına boyun eğmek zorunda kaldığını öğrenirler. Onlar doğum sonrasıda kafalarına göre takılmak, istedikleri noktadan dışa sızmak ister ama her denemelerinde kafalarını cilde toslar. Cildiniz beden içinde üretilen elektromanyetik akımlara durun bakalım der, sizin buradan çıkma yetkiniz yok, siz toprağı bekleyin toprak size bir yol gösterecek der. Özgürlükleri ellerinden giden ve bir alana hapsedilen bu akımlar bunun üzerine hırçın bir çocuk gibi kaos içinde bedenin içinde bir oraya bir buraya zıplamaya başlar.
- Toprağın çekim gücü: elektromanyetik atıklarınızın beden içindeki hırçınlığına toprak dur der, toprak bu akımları bir kamçı ile yakalar ve çırpınışlar altında onları ayaklara ve ellere doğru çeker. Toprak bi' nevi enerji akımlarınızı terbiye eder, onları bir düzene sokar ve bu düzenin ne olduğunu onlara öğretir.
- Emici bir güç varsa, ancak o zaman elektromanyetik atıklarınızı bedenden uzaklaştırabilirsiniz: organlarınız ve diğer beden hücreleriniz çalışır ve bu çalışmanın bir yan ürünü, daha doğrusu atığı olarak çevreye ısı ve elektromanyetik enerji boşaltırsınız. Isı, cildinizin her bölgesinden rahatlıkla dışa çıkabilir ama elektromanyetik enerjisi değil. Elektromanyetik atıklarınızı beden içinde birikmesini önlemek, bedenden uzaklaştırmak istiyorsanız o zaman dıştan yardıma muhtaçsınız, elektromanyetik atıkları kendi gücünüz ile uzaklaştırmanız veya bu akımların kendi başlarına dışa akması mümkün değil. Dışarında yardıma muhtaçsınız, bu akımları emen, kendisine doğru çeken elektromanyetik bir güç kaynağına muhtaçsınız. Bu güç kaynağıda toprak. Toprağın içindeki artı ve eksi yüklü mineraller size o ihtiyaç duyduğunuz vakkum, güçlü emici gücü sunuyor. Örneğin; insan ayak üstünde yaşamını idam ettiği için, bedenimizin ana şarj/deşarj noktası ayakların altıdır.
- Doğum sonrası yaşanılan sıkıntı: ana rahminde hiçbir düzene alışık olmayan, şımartılan elektromanyetik akımlarınız, doğum sonrasıda o düzensizlik içinde yaşama devam etmek ister, ama doğum sonrası hayatın realitesi ile karşılaşır. Nedir bu realite; düzensizlik kaosa sürükler kaosta yıkıma ve çöküşe. O yüzden tabiat kendi içinde düzensizliğe izin vermez, kendisini oluşturan her bireyin görevine sadık kalmasını ve düzenden kopmamasını bekler. Yani terbiye eder. Terbiye edici kim? Bu durumda tabiki toprak! Toprak bi' nevi bir halatla her bir akımı yakalayıp kendisine doğru çeker, sonrasıda enerji akımlarımıza; eğer bedenin içinden çıkacaksanız, sağa sola koşturmayın, başkalarını rahatsız etmeyin, sizin çıkış güzergahınız bu der.
Akupunktur noktaları nasıl oluşur? Toprak bedeninizin içindeki elektromanyetik akımları kendisine doğru çekmeye başladığında akımlar buna direnir, bir kara deliğin çekimine kapılmışcasına o çekim gücünden kaçmaya çalışır. Akupunktur noktaları işte bu kaçıs çabaları sonucu ortaya çıkar. Bunu biraz açalım; elektromanyetik atıklarınız azalara doğru çekilirken bir panik içinde sürekli ciltten dışa doğru sıçrar, bir boşluktan kendisini dışa atmaya çalışır. Her bir elektromanyetik frekansın cilde doğru sıçramasıda o fay hattında cilde doğru elektromanyetik bir esnemeye sebep olur. Bir sonraki ve saniye içindeki akımda aynısını deneyince, o esnek noktalar zaman dilimi içinde belirgin bir hal almaya başlar, o hattın kalıcı bir unsürü haline gelir. Örneğin; tarlanıza suyu salıverdiğinizde su toprağın sağını ve solunu zorlar ama sonunda kendisi için uygun bir fay belirler ve hep o güzergah üzerinden akmaya devam eder. Bedenimizdeki enerji akımlarıda üretim noktalarından ellerin içi ve ayakların altına doğru ilerlerken kasların arasından kendilerini dışa atmaya çalışır, suyun toprağın sağını ve solunu zorlaması gibi ama cildiniz buna izin vermediği için iki şey oluşur, bir; enerji atıklarınızın azalara doğru ilerlemesi sağlanır yani meridyenler oluşturulur (ana hatlar), iki; akımların direnişi, çırpınışı o meridyenler üzerinde cilde doğru birer esnek noktası oluşturur. Bu da sizlere cilt üzerinden doğrudan ana fay hattına (meridyene) müdahale etme imkanını sağlar. Toprak, bedenin içindeki akımları ayaklara ve ellere doğru çekerken oluşan ana fay hattına meridyen diyoruz, cilde doğru esneyen noktalarada akupunktur noktaları. Mükemmel değilmi!
Özet: enerji akımlarınız yeryüzüne ayak bastığında hiç bilmediği, daha önce karşılaşmadığı bir güçle karşılaşır o da toprağın çekim gücü. Bedenin içindeki akımlar dıştan gelen bu güce karşı direnir ve ona karşı ayaklanmak ister. Bir yandan toprak kendisine doğru çekmek için uğraşır, diğer taraftan bedenin içindeki akımlar bu çekim gücüne direnir. Akupunktur noktalarıda bu iki güç arasındaki mücadele sonucu ortaya çıkar. Direnişler bir ağacın gövdesinden ayrılan kollar gibi, ana hattan (meridyen) cilde doğru kolların oluşmasına sebep olur. Bu kolların uç noktalarınada akupunktur noktaları denilir!
Akupunktur iğneleri: akupunktur iğnelerinin herhangi bir özelliği bulunmaz, iğnelerin amacı cilt tabakasının teşkil ettiği engeli aşmak. İğneler metalden yapılır, metallerde elektromanyetik akımlara iletkenlik sağlar. İğneleri cildinize batırdığınızda, bedeninizin içinde biriken elektromanyetik akımları o iğne üzerinden o bölgeden direkt dışa aktarabilirsiniz. İğnelerle cildin teşkil ettiği engeli bypass etmiş oluyorsunuz! Bu bilhassa meridyenlerde tıkanıklık varsa ve akımlar doğal çıkış noktalarına kadar ilerleyemiyorsa büyük önem arz ediyor. Bir balonun havasını boşaltmak gibi, iğneyi nereye batırırsanız o noktadaki elektromanyetik birikimleri o noktadan dışa boşaltıp o bölgedeki hastalığın iyileşmesine büyük katkıda bulunabilirsiniz. Bedenimizin belirli noktalarında enerji birikimi olduğunu nereden anlarız? Çok basit, o noktalar herhangi bir kaza veya travma görmediği halde dokunduğunuzda acıyorsa o zaman büyük bir ihtimal orada elektromanyetik bir birikim var! Örneğin; fibromiyalji ağrıları.