bilinmeyenler ve bilinmesi gerekenler............     

 





 

kadın, ademoğulların ilk ve son savaşı


Bu yazımız kadınla ilgili yazı dizilerimizin sonuncusu ve tamamlayıcısı. Konumuza bir bayan okurun attığı mesajla giriş yapacağız, sonrası kendi cevabımızla konuyu sizin için toparlayacağız inşallah. Umarız sizin için hayrlı ve aydınlatıcı bir yazı olur. Sizlere hayırlı ve aydınlatıcı okuma dileriz.

Selam Hocam. Sizin Kadem yazınızı okudum ve şaşırıyorum. Ne kadar da kadın düşmanıymışsınız.Siz hangi dünyada yaşıyorsunuz? Biz kadınlar bayılıyoruk çalışmaya da. Siz ihanet edin şiddet uygulayın bizi evde eşşek gibi çalıştırın sonra da Allah tanınmayın dedi. Bir söz diyeyim size. Kendi kızınız olsaydı böyle dimezdiniz. Kızınıza kocası bunları söyleseydi delirirdiniz emin olun. Aman kızım okusun birden kocasına güven olmaz derdiniz. Net olarak bir kadın düşmanısınız.İranda da sizin gibi erkekler yönetiyor devleti. Ne oldu sonucu iyimi? Arabistandan konuşmuyorum o kadınların aman eşim 4 cü eş almasın diye uyumadıklarını zannediyorum. Türkiyede kadın cinayetlerinde ölen kadınların hepsi ahlaksız tabi. Erkekler haklı .Hep haklı erkekler.Kadınları dövün öldürün. Mağdur hep erkekler zaten. Siz öyle düşünün. Sizlerin erkek gibi yetmemezliğinden kendimiz erkek olup haytımızı kazanmayı seçtik. Gerisine bakarık kiyametde.

Bizim cevabımız: yazıdaki kin ve nefreti, öfke ve hırçınlığı, kötü zan ve iftiraları sizde görüyormusunuz?
Ne diyelim bu kadına şimdi arkadaşlar; bizde biraz kötü zan yapalımmı, karşımızda mutsuz, erkekten nefret eden, hayatta kendi ihtirasları peşinden koşmaktan manevi ve ruhsal çöküntüye uğramış, hayattan darbeyi yemiş bir kadın olduğunu söyleyelimmi. Söyleyelim, çünkü İslam karşılıklık üzerine kurulu bir din. "Harâm aylarda size saldıranlara siz de karşılık verin. Çünkü dokunulmazlıklar karşılıklıdır. Size kim saldırırsa, siz de ona aynı şekilde cevap verin. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah takvâ sahipleriyle beraberdir" (Bakara Süresi; 194). Bize sataşırsanız mutlaka cevabını veririz, çünkü bize saldırı yapıldığında biz AK Parti gibi sürekli barış masasına davet eden, sürekli dost olalım kavga etmeyelim deyip sıfır caydırıcılığa sahip, sürekli kazık yiyen ezik tiplerden değiliz, biz Allahın emrettiği gibi kıssas isteyenlerdeniz. Elbette vakit geldiğinde affetmesini veya bir hatamızda özür dilemesinide şeref biliriz. Dönem dönem hakkımız bölümünü aktif ediyor ve yeni okurlarımızın bizi tanımasını sağlıyoruz, demek hakkımız bölümünü yeniden aktif etme vakti geldi. Üzücü olan bunlar akıllanmıyorda, bu hırs bunları bu azgın ve çirkef ruh haline soktu, fiziksel ve psikolojik çöküntüye uğrattı ve bunlar genç kızlarımıza ben kariyeri ve iş hayatını hırs yaptım, kendi ayaklarımın üzerinde durdum ama, ne aile hayatım oldu ne çocuklarım ve 40 yaşıma geldiğimde fiziki, ruhsal çöküntüye uğradım, ey genç kızlar bu yola başvurursanız bunun sonucunu iyi hesaplayın, hayat dizilerde ve magazin sayfalarında gösterildiği gibi laylay lom değil, zenginlerin yaşamı size örnek olmasın, örnek alacaksanız bizi alın, iş hayatı bizlere neye mal olduğu, bizlerin hayatını örnek alın deyip genç kızlarımızı uyarmaları gerekirken, iblis gibi inat ediyorlar, hayat bunlara vurdukça bunlar daha çok o yolda inat ediyor, iblis gibi başkalarınıda o yolda kandırıyorlar. Sonuç: kendi helakları, kendileri ile birliktede içinde yaşadıkları toplumun helakı.

İslama ve geleneklerimize saygı duyan kadınlarımıza bir kaç tavsiyemiz ve bilgilendirmemiz olacak, bakınız; İslam dini niyetinize göre hayatınızı şekillendirir. Eğer ben kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum der ve o niyetle yola çıkarsanız, yalnızlık içeren bir kader size çizilir. Ne ekerseniz onu biçersiniz misali, benim başka birisine ihtiyacım yok derseniz, hayatınızda yalnızlığa itilirsiniz. Çevrenizde kendinizden başka kimseyi bulamaz, kendi başınıza hayatın zorluklarını göğüslemek zorunda kalırsınız. Size bir örnek verelim; insan bedenin sağ tarafı erkeği, sol tarafı ise kadını temsil eder. Hayatta dengeyi böyle sağlıyorsunuz, hayatın yükünü ancak bu şekilde kaldırabiliyorsunuz, erkek ve kadın birlikte. Eğer ama ben erkeğe veya kadına ihtiyacım yok derseniz, topal ördek durumana düşüyor, bir bacak bir koldan yoksun hayatı göğüslemek zorunda kalıyorsunuz. Bunun zorluğunuda siz hesap edin. Ben kendi ayaklarımın üzerinde duracağım derseniz, bilinki bunun bir boyutu Allaha şirk, çünkü ben kimseye muhtaç değilim demeye getiriyorsunuz, bir boyutuda bir bacak bir koldan feragat etmek. Bu durumda da hayat size baya koyar hanımlar bizden uyarması. O gün geldiğinde de ağlayıp sızlamayın, kader şöyle veya erkekler böyle diye isyana girişmeyin, siz kendi ayaklarınızın üzerinde durmak için yola çıkarsanız, size destek
(bir kolunuz bir bacağınız) olacak kişileri hayat karşınıza çıkarmaz, hep çürükleri karşınıza çıkarır, o çürüklerde sizi sürekli yarı yolda bırakır, sizi daha çok yalnızlığa itecek darbeleri size vurar. Kalbinizde ne tür niyetler kuruyorsanız, hayatta yaşayacaklarınızda o. O yüzden nelere niyet ediyorsunuz buna lütfen çok dikkat ediniz.

Örneğin; hayrlı bir eş istiyorsunuz değilmi? Soru şu; hayrlı bir eşi hak etmek için siz gereğini yerine getiriyormusunuz. Mesela, hayrlı bir eş olmanın vasıflarını yerine getiriyormusunuz? Bir bayan için nedir bu kriterler? Hayatının merkezine eşini ve çocuklarını oturtmak. Şimdi; siz hayatınızın merkezine iş hayatınızı oturtursanız, gençliğinizden itibaren tüm çabalarınız bu yönde olursa, hayrlı bir eş olmanın İslami kriterlerini yerine getirmiş oluyormusunuz? Olmuyorsunuz. Siz kriterleri yerine getirmiyorsanız, neden Allah o kriteri yerine getiren birisiyle sizi karşılaştırsın? Karşılaştırmaz. O yüzden, siz ilk önce hayrlı bir eş olmanın şartlarını yerine getireceksinizki, Allah size hayrlı bir eşi nasip etsin. Siz eğer kariyer ve iş hayatına öncelik verirseniz, ben kimseye bağımlı olmak istemiyorum derseniz, bilinki Allah size hayrlı bir eş nasip etmez. O yüzden atalarımız ne demiş, ne ekersen onu biçersin demiş. Hayrlı bir eş olmak için yola çıkarsanız, hayrlı bir eş size nasip olur. Okumak ve kariyer yapmak için yola çıkarsanız, kaderin size nasip edeceğide o olur, bol kariyer ama sıfır aile hayatı. Hayatınıza giren insanlarda sizi sürekli yalnız bırakır, sizi yalnızlığa iten darbeleri vurar. Yani kendiniz dışında kendiniz gibi mutsuz kadınlar dışında kimseyi çevrenizde bulamazsınız. Bu dostane tavsiyeleride doğruları öğrenmeye çalışan, yanlışları ile yüzleşmeye hazır olan, henüz kalplerini nefretle kirletmemiş hanımlara söylemiş olalım.

Şunuda not olarak düşelim; Allahu Teala mecburiyetten ötürü çalışmak zorunda olan bir kadınla, keyfiyat ve nefsi dürtülerden ötürü çalışan kadına aynı muameleyi göstermez. Birisinin çalışmasına göz yumar ve korur, diğerine ise sırtını döner ve ilahi merhametten uzak tutar. O yüzden Allahu Teala doğrudan kadın çalışamaz diye bir Ayet indirmedi, çünkü bazı durumlarda kadın çalışmak zorunda. Şimdi soru şu; siz aç ve açıkta kalmamak içinmi çalışıyorsunuz, yoksa hayatı yaşamak içinmi? Oradan Allahın size nasıl bir muamele göstereceğini çıkarınız. Bu yazı vesilesiyle bir not daha düşelim; Allah nezdinde cehennemlikler var cennetlikler var. Allahu Teala toplulukları iki kutuba ayırmış, bir tarafta cehennemlikler (halkın zengin ve elit kesimi), diğer tarafta cennetlikler (gariban halk). "Biz hangi ülkeye bir uyarıcı göndermişsek mutlaka oranın varlıklı ve şımarık kişileri: Biz, size gönderilmiş olan şeyi inkâr ediyoruz, demişlerdir" (Sebe Süresi; 34). Örneğin günümüz. Günümüzde de Müslümanların karşısında duran Müslümanlara zulmeden kesim, kendisini elit ve aydın olarak tanımlayan kesim. Bu ilahi kural, eğer bir tarafta inanan varsa, o ülkenin o kavmin önde gelen zenginleri hep buna karşı gelmiş. Örneğin ülkemiz. Ülkemizde iki kutuba ayrılmış, bir tarafta refah içinde yaşayanlar, diğer tarafta halk. Bizim burada size tavsiyemiz, eğer içinde bulunduğunuz tarafta ülkenizin varlıklı ve şımarık kişileri bulunuyorsa, bilinki yanlış taraftasınız bilinki helaklıkların içinde bulunuyorsunuz. Acilen safhınızı değiştirmenizi tavsiye ederiz, aksi takdirde bilinki onların her işine ortak kılınacaksınız, ahiret hayatında benim bundan haberim yoktu deme şansınızda olmayacak. Şımarıklıkla ilgili Ayetler adı altında
internette bir arama yaparsanız, bu konuyu çok iyi anlarsınız. Bu zengin kesimede Allahu Teala, helak durumu dışında yeryüzünde dokunmuyor. O yüzden, sanat alemi veya magazin dünyası, iş dünyası veya siyaset dünyasında bazı kadınların rahat bir hayat içinde olması sizi özendirmesin. Onlar hayatın gerçeklerini temsil etmiyor. Onlara Allah yeryüzünde dokunmuyor, nice yanlış ve günahlar içinde olsalarda dokunmuyor, onların hesabını ahiret hayatına bırakıyor. Siz kendi çevrenizde kendi mahallenizde çalışan kadınların yaşantısı ve yaşadıkları sıkıntıları kendinize örnek alın, çünkü halkın içinden olanların cezasını Allah bekletmez. Neden? Ders çıkarıp yanlışlarından dönsünler, milletin özünü oluşturan o taban bozulmasın diye. Yakın çevrenize bakarsanız, Allaha karşı gelmenin bedeli ne olduğunu çok net görür ve inşallah oradan dersinizi çıkarırsınız.

Birde, n' olur dinimize saygı gösterelim. Uygulamasakta dinin emirlerini sorguya açmayalım. Örneğin; kaçımız beş vakit namazımızı kılabiliyoruz, çok azımız. Kılamıyor olmamız ama, beş vakit namazı sorgulamaya itiyormu bizi? İtmiyor. Kılmam gerek bunu biliyorum, inşallah bir gün banada nasip olur diyor ve namaz kılmıyor olmamızdan ötürü gelen eleştirileri anlayışla karşılıyoruz. Kadın ve iş hayatı hakkında aldığınız eleştirilerede yaklaşımınız bu tarz olsun. Örneğin; İslam dini evde kalmamı daha uygun buluyor ve ben bunu anlıyorum, ama şuanki ortamda çalışmam gerek demeniz apayrı birşey, biz hangi çağda yaşıyoruz, erkeklerin kölesimiyiz deyip İslamı terslemeniz apayrı bir olay. Lütfen her yönüyle dilinize dikkat edin. Bilhassa kadem ve mor çatı gibi satanistlere hizmet eden kadınların gazına gelip İslama ve geleneklerinize savaş açanlardan olmayın.

Bu işte bir terslik var, yaşantınıza bakın. Öğretmen olan genç hanımlar tüm günlerini başkalarının çocuklarını eğitmek ve büyütmekle geçiriyor. Kendilerine gelince, ya çocuk yapmıyor ya da çocuklarını büyük anne veya bakıcıya teslim edip çocuklarına yetim muamelesi gösteriyorlar. Siz burada bir terslik görmüyormusunuz? Kendi çocuğunuzu kenara itip, gününüzü başkaların çocukları ile geçirmenizde bir terslik yokmu? Siz başkalarının çocuklarına yazma okuma, matematik ve fen öğretirken, büyük anne veya bakıcı çocuğunuzun eline bir tablet veriyor ve çocuğunuz tüm gününü o ekrana bakmakla geçiriyor. Bu işte siz bir terslik görmüyormusunuz? Görüyorsunuz. Allahın Ayetlerini çiğnediğinizde de bundan hiç mantıklı veya hayrlı bir iş çıkarmı? Çıkmaz. Sebep olduğunuz bu tahribatında hesabı sizden elbette sorulur, cezası size kesilir, hem yeryüzünde hem ahiret hayatında. Çocuğunuzu ve ailenizi, evin içindeki sorumluluklarınızı reddedip dünya süsü peşinden koşmanızdan ötürü, aile ve toplumsal düzeni tahrip etmenizden ötürü elbette bunun hesabı sizden sorulur. Ne uğruna? Hiç uğruna. Ben kendi hayatımı yaşayacağım diyen insanlara lütfen bakın, başkalarının mutluluğu için çalıştıklarını görürsünüz. Kendilerini düşünmek için yola çıkarlar, ama ömürlerini başakalarına hizmet ederek geçirirler. Ne yazık. Keşke kendi çocukları kendi yuvalarına yatırım yapsalar, sabah akşam onlara çalışsalardı, bu onlar için elbette çok daha hayrlı olurdu. Günümüzde çalışan kadınlar içler acısı bir durumda, nasıl bir hayatın içine sürüklendiklerini nasıl bir yaşantı içinde olduklarının kendileri bile farkında değil.

Hayatı hırs yapan, egolarını erkeklere eşit gören bu kadınlarlada
küreselci satanistler top gibi oynuyor. Küreselci satanistler sadece terör örgütleri yetiştirmiyor, bunların bir yatırımıda bu tip kadınlar. Neden, çünkü toplulukları içten yıkmak varken, neden tüm yatırımlarını teröristlere yapsınlar. Bu kadınların nefreti, çirkef ve azgın ruh hali varken neden tüm yatırımlarını silaha yapsınlar. Bu kadınlarıda kime karşı kullanıyorlar? Erkeğe ve Allahın düzenine karşı. Örneğin; küreselci satanistlere göre aile düzeni yıkılması gerek. Kadında aileyi içten yıkmak için kullanılan bir truva atı bir maşa. En basiti, kadını aile içindeki görevlerinden kopardığınızda aile yıkılıyor. Bir aileyi yıkmak bu kadar basit. Veriyorlar kadına gazı, gerisini kadının nefsi hallediyor. Batı ülkelerinde kadınları peyderpey başbakan yapmaları, kadın girişimci ve he4she gibi toplumsal hareket ve desteklerin altındaki nedende bu. Ülkelerin başına kadınları getirerek tüm kadınlara gaz veriyorlar, bu yüz yıl bizim yüzyılımız, erkeğe karşı başkaldırış, var olan düzeni yıkma zamanı geldi demeye getiriyorlar. Örneğin o kadın başbakanların her biri birer proje çocuğu. Gökteyken kadın, şeytanın bu tuzağına düştü ve gökten kovulmamıza sebep oldu, maalesef kadın akıllanmış görünmüyor, tuzağı yine yutuyor. Elbette bu tuzağı yutmayan bacılarımız, kardeşlerimiz, ablalarımız ve analarımızda var, onlarda zaten söylediklerimizi üzerlerine alınmıyor, çünkü onlarda gidişittan hoşnut değil.

           

Sokak röportajında traveste birisine LGBT akımını soruyorlar, o da diyorki bunlar çok azgın, hırçın ve çok yaramaz. Biz eşcinseller Türkiyede hep saygı gördük, ama bu akım Türkiye geldiğinde ortalığı bulandırdı. Bunlar saygısız, terbiyesiz, siyasallaşmış ve azgın. Anlayacağınız dışarıdan fonlanan bu akımlar (lgbt, feministler, kadın hakları vs) bunlar herkes için tehdit, kadınlar dahil. Bu akımların Türkiyede bayraktarlığınıda kim yapıyor; AK Parti (KADEM, TÜRGEV vs) ve muhalefet (ÇYDD, Mor Çatı, LGBT, meslek odaları vs). Yani, batının gazına gelen günümüz genç kızları ve kadınları çok arsız ve yaramaz. Örneğin; benim annemde çalıştı, yıllarca almanyada çalıştı, ama örf ve adetlerinden, gelenek ve dini inancından, kadının İslamda konumu ve ailesine hizmet ve saygıdan zerre taviz vermedi. İşte annelik bu, işte Türk kadını bu. Gerektiğinde çalışmasını bilir, ama gelenek ve inancından, ailesine hizmet ve hürmetten zerre taviz vermez. İşte bu anneler için cennet geçerli, çocuk doğrup başkalarına teslim edenler için değil. Varmı günümüzde böyle anneler. Maalesef çok azlar, soyları tükenmek üzere. Tarikat ve cemaatlerde var, onlarında ama sapkın ve şirk içeren düşünce ve uygulamaları var. Yani vay günümüzün erkeklerine. Çevremiz hayal kırıklığına uğramış yeni evlenen erkeklerle dolu. Her akşam karılarının aşkım bu akşam yemek siparişi verelim denilmesi, evleneli aylar geçmesine rağmen önlerine bir yumurta kırılıp konulmamasının hayal kırıklığı içindeler. Lafa gelince ama, bu kadınlarda laf bol.

Bu bölümde bu kadına söyleyeceğimiz şey; sizmi haklısınız bizmi, merak etmeyin bunun açığa çıkma vaktine çok az kaldı. Ahir zamandayız, çok büyük olayların vukuu bulacağı günlerdeyiz. Allah nasip eder ve bu süreçte hayatta kalmak bize nasip olursa, kadının konumu ne, İslam ne, bir devlet nasıl yönetilir bunların hepsinin cevabını inşallah kısa zaman içinde yaşayarak öğreneceğiz. Yani öyle veya böyle sizinle bir gün yüzleşeceğiz, o günede çok az kaldı, yani merak etmeyin sizinle yüzleşmek için kıyameti beklemeyeceğiz. O zamana kadarda arzu ettiğiniz şekilde hayatı yaşayın, kimse size mani değil. Sizde bir zahmet bizim yaşantımıza ve düşüncelerimize mani olmayın. Bilgilerimiz size hitap etmiyorsa, eminizki LGBT ve mor çatı, kadem ve çağdaş yaşama destek derneği gibi zihniyetlerin websitesi size hitap edecektir. Bizim hayat felsefemiz, istikametimiz ve yürüdüğümüz yol belli ve biz yıllar öncesi bize eşlik etmek isteyen dostlarla
bu yolda bir yolculuğa çıktık ve şükür Rabbimize bu zamana kadarda yolumuzdan şaşmadık. Siz ise yolunuzu şaşmış, yanlış trene (websitesi) binmişsiniz. Sizin yolcu olduğunuz istikamet bizimkine ters. Biz sizi burada indirelim, siz bir zahmet diğer istikamete giden trenlere atlayın. Hangi istikametin daha hak olduğunuda eminim Rabbim yakında gösterir.

Değerli dostlar; okurlarımız websitemize
günlük giriyor ve bir yazı ekleyip eklemediğimize bakıyor. Sadık bir okur kitlemiz var ve bu okurlarımızda, onlara ne kadar çok değer verdiğimizi lütfen bilsinler. Şuan kendi arınmamıza inzivamıza odaklandığımız için, yazılarla size fazla zaman ayıramadığımızın farkındayız, siz ama lütfen biraz sabredin bizi takip etmekten vazgeçmeyin, yakında inzivamız tamamlandığında bu eksik günlerimizin acısını çok farklı bilgiler ve mecralarda doyasıya çıkarırız inşallah. Yani bizi takip etmeye devam edin inşallah. Bu kadının attığı mesajda aslında hayrlı oldu, bizi tekrar yazı yazmaya sizlerle buluşmaya sevk etti. O yüzden bu kadınada bu irrite edici yazıdan ötürü teşekkür ederiz. Böylesine irrite edici yazı yazmasaydı bizleri inzivadan çıkarıp yazı yazmaya itemezdi. Bir çok okurumuz, takmayın hocam diyecektir, takmıyoruzda zaten, yazdıklarında üzerimize alınabileceğimiz bir nokta yokki alınalım veya takalım, fakat okurlarımız bilir, bizler bazı olayları fırsat biliriz ve o olay üzerinden kendi mesajımızı vermeyi ihmal etmeyiz. Örneğin; bu kadın gibi düşünen kadınlar var, o yüzden bu kadının değindiği noktalara değinmekte yarar olduğunu düşünüyoruz.

Gelelim bu tip kadınlara;
bir sapkının bir çocuğa tecavüz etmesi, nasıl tüm Müslümanları sapkın kılmıyorsa, bazı erkeklerin uyguladığı şiddet veya sorumsuz yaşantısıda diğer erkekleri bağlamaz, bazı ülkelerin çarpık İslam anlayışıda Allahın yasalarını ve diğer Müslümanları temsil etmez. Yanlış örnekler üzerinden bize veya Allaha çakmayın. Kaldıki sizin derdiniz bizimle değil, Allahla. Ey peygamber kadınları oturun oturduğunuz yerde diyen Allah (Ahzab Süresi; 33, 128), saliha kadınlar itaatkardır diyen Allah (Nisa Süresi; 34), sizi dinlemiyorsa kadını dövün diyen Allah (Nisa süresi; 34), biz erkeği yönetici kıldık diyen Allah (Nisa Süresi; 34), mirastan erkeğe iki kat verilir diyen Allah (Nisa Süresi; 11), dünya nimetleri geçici süs ve eğlenceden ibaret, dünya nimetlerinin peşinden koşmayın diyen Allah (Hadid Süresi; 20, Taha Süresi; 131). Eğer konumunuzla ilgili bir sorununuz varsa bize çakmayın, doğrudan yasaları koyan Allaha çakın. Ona çakacak gücünüz olmadığı için ama, nefretinizi bizim gibi gariban erkeklerden çıkarıyorsunuz. Nazicane tavsiyemiz, sizin sorunlarınızın muhatabı biz değiliz, Allah. Biz sadece yazılan Ayetleri size okuyor ve aktarıyoruz. Eğer size aktardıklarımız yalnışsa yalnışımızı söyleyiniz, şu Ayet şunu değil bunu söylüyor gibisine bir yerde yanlış aktarım yapıyorsak bunu bize söyleyin, eğer ama itirazınız yoksa ve sadece aktardıklarımızdan hoşnut değilseniz o zaman bize saldırmayın, Allaha saldırın. O Ayetleri indiren biz değiliz, Allah. Sizin muhatabınız biz değiliz, Allah. Lütfen isyanınızı bize değil, Allaha yöneltin.

Neden sizi erkeğe eşit kılmadı, neden sizi ay başı ile cezalandırdı, neden sizi örtünmeye zorunlu kıldı, neden eve mahkum kıldı, neden çocuğu 9 ay taşıma ve 2 yıl emzirme görevini size verdi, neden erkeğe 4 kadınla evlenme hakkını verdi ama size vermedi, neden sizin fiziki yapınızı güç anlamında erkeğe eşit kılmadı, neden ilk önce erkeği yarattı, neden kadını erkekten yarattı,
neden aynı anda erkek ve kadını yaratmadı, neden tüm Ayetlerde erkeği kendisine hitap alıyorda kadını almıyor gibisine isyanınızı lütfen bize değil, Allaha yöneltin. Düzeni yaratan ve yasaları koyan biz değiliz, Allah. Bu konuları bir zahmet bizimle değil, Allahla tartışın. AK Parti gibi çelişki içinde bir hayatta sürdürmeyin. AK Partinin 4 çocuk yapın demesi, ama aynı zamanda da kadınları iş hayatına sürüklemek için her türlü teşviği yapması. Demezlermi insana bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Nasıl olacak bu, okuyan ve sonra kariyer düşünen birisi nasıl 4 çocuk yapacak, nasıl aile düzenini muhafaza edecek? Mümkün değil. Doğum oranlarımızın düşmesi ve boşanma oranlarımızdan da zaten durum ortada. O yüzden, hayatta her yere oynamayı bırakın. Çıplak dansöz gibi her yere kıvırıyorsunuz. Hem iyiye yaranmaya çalışıyorsunuz hem kötüye. Her yere selam çakıyorsunuz. Bizden uyarı, sizlerin her yere yaranma çabası Allah nezdinde hoş karşılanmıyor. İyi ve kötü bir arada olmaz, ya haktan yanasınızdır, bu durumda hak ne diyorsa yutacaksınız, bu nefsinize ağır gelsede, ya da haktan değilsiniz, bu durumda da eylemlerinizin bedelini ödemeye hazır ve razı olun.

Gelelim bu şiddet olaylarına; burada da öyle bir kurnazlık yapıyorlarki, biz erkekler şeytanız, kadınlarda sütten çıkmış akkaşık. Yok öyle bir dünya. Eğer burada eteğimizdeki taşları dökeceksek, herkesi masaya yatıracağız. Eğer burada şiddet üzerinden bir tartışma yürütülecekse neden bu tartışma sadece kadın mağduriyeti üzerinden yürütülüyor? Örneğin; erkekler, kadınlar tarafından daha çok şiddete maruz kalıyor, bu neden gündeme gelmiyor? Yanlış duymadınız, erkekler daha çok şiddete maruz kalıyor. Fiziki şiddet değil, psikolojik şiddet. Fiziki şiddete maruz kalan her bir kadının karşısında, kadın tarafından psikolojik tacize ve şiddete uğrayan
en azından 100 tane erkek var. Neden bunlar hiç gündeme gelmiyor. Bir erkek bir kadını öldürüyorsa, bunun karşılığında binlerce kadın binlerce erkeğe her gün zulüm ederek süründüre süründere öldürüyor, bunlar neden hiç gündeme gelmiyor? Binlerce kadın şiddete uğruyorsa, onun karşılığında kadın tarafından hayatları mahvedilen milyonlarca erkek var. Tamam; kabul, kız çocuğunuzu koruyunda, erkek çocuğunuzu niye korumuyorsunuz, onların haklarını niye savunmuyorsunuz? Kızlarınız has, erkek çocuklarınız üveymi? Örneğin; çevrenizde çok ararsanız belki çok geniş çevrenizde bir kadına şiddet olayına rastlarsınız, ama kadın tarafından mağdur edilen erkek bulmanızda hiç zorlanmazsınız. Ya kendi oğlunuz ya da en yakınızdaki erkeklerden birisinin bir kadının psikolojik şiddetine maruz kaldığına mutlaka tanık olursunuz. En basiti misafirlikte bir kadının başkaları önünde kocasını nasıl ezdiğini nasıl azarladığını görürsünüz. Dünyanın en yumuşak huylu erkeği olan peygamberimiz sav'ı bile eşleri illallah ettirmiş, yeter susun artık, bundan sonra onu ağzıma almayacağım, yemin ediyorum demiş. Bunun üzerinede Allah Ayet indirmiş, sana helal kıldığımı neden kendine haram kılıyorsun diye kendisini ikaz etmiş, hanımlarınıda boşamakla tehdit etmiş (Tahrim Süresi; 1-5). Yani, peygamberimiz dahi eşlerine karşı korunmaya muhtaç duruma düşmüş, Allah devreye girmek zorunda kalmış. Peygamberimize bile huzur vermeyen kadın bizlere neler yapmaz, bunuda siz bir düşünün. Neden bunlar gündeme gelmiyor acaba? Örneğin; bu kadının dilini gördünüz. Bu kadının yanında bir erkeğin huzur bulacağına inanan varmı aranızda? Örneğin; bir gün evli kalıp yıllarca kadına nafaka ödeyen erkekler niye gündeme gelmiyor. Boşandıktan sonra çocuklarının yüzünü göremeyen erkekler neden gündeme gelmiyor. Kadınların şiddetine maruz kalan onbinlerce çocuk neden gündeme gelmiyor? Kadınların her yıl kürtaj yaparak öldürdükleri binlerce masum yavru neden gündeme gelmiyor? Şiddete maruz kalan her bir kadının karşısında, kadın tarafından şiddete maruz kalan onbinlerce canlı var.

Neden kimse kadının uyguladığı şiddeti ve zulmü konuşmuyor? Çünkü bu yüzyıl erkek günah keçisi olarak seçilmiş. Kim erkeği günah keçisi olarak seçmiş; küreselci satanistler. Neden? Allah erkeği yönetici kılmış. Erkek yönetimde olduğu müddette düzen (aile) yıkılmaz. Düzeni yıkmak içinde ne yapmanız gerekiyor, ilk önce erkeği ve onun vasıflarını sorguya açmanız onu lekelemeniz gerekiyor. Bir Müslüman bir sapkınlık yaptığında birileri bunu nasıl fırsat bilip İslama saldırıyorsa, bu tip kadınlarda bir erkek bir kötülük yaptığında bunu fırsat biliyor ve erkeğe saldırıyor. İşte bu tip kadınlarda küreselci satanistler için bir veli nimet. Onları buluyorlar ve onlara yatırım yapıyorlar. Bunlar üzerindende genç kızlarımızı zehirliyorlar. Erkeğe düşman, erkeği güvenilmez bulan nesiller yetiştiriyorlar. Birisinin diğerini suçlaması içinde ne olması gerek; diğeri tertemiz görünmesi gerek. Kadınlara zerre leke kondurulmamasının nedeni bu. Kadının tüm pislikleri örtbaz ediliyor, erkek bir suç işlediğinde ise tüm dünya ayağa kaldırılıyor ve tüm erkekler bundan sorumlu tutuluyor. Amaç kadını temiz ve masum göstermek, erkeği ise rezil etmek, erkek olduğundan ötürü utanç duymasını sağlamak. Genç oğlan çocuklarımızı erkekliğinden utanç duymalarını, erkek olmanın ayıp birşey olduğunu sağlamak. Kadın olmayı özendirip genç oğlanlarımızı cinsiyet değişimine itmek.

Böyle birşey mümkünmü? Mümkün. Geçmişte mümkün olduysa bugünde mümkün. Hatırlarsanız, peygamberimiz sav öncesi buna benzer bir dönem vardı, kız çocuk doğurmanın utanıldığı bir dönem. "O kadar ki, onlardan birine bir kız çocuğunun dünyaya geldiği müjdelense üzüntüden yüzü simsiyah kesilir, içi öfkeyle dolar". "Kendisine verilen müjdenin kötülüğünden dolayı kavminden gizlenir. Onu, aşağılık duygusu içinde yanında mı tutsun, yoksa toprağa mı gömsün! Bakın ki, verdikleri hüküm ne kadar kötüdür!" (Nahl Süresi; 58-59). Siz eğer 10 yıllar içinde bir cinsiyete sürekli psikolojik ve toplumsal baskı uygularsanız, yaşadığınız tüm felaketleri ona bağlarsanız zaman dilimi içinde insanlar o cinsiyetten utanmaya başlar. Anlayacağınız bu tür işler bir anda olmuyor, zaman dilimi içinde toplumsal baskı uygulaya uygulaya oluyor. Günümüzde yaptıklarıda tam bu. Erkeği pasifize etmek, günlük hayatımızdan yok etmek.
Peygamberimiz döneminde kız çocuğu doğurmaktan insanlar utanıyordu, bugünde erkek çocuk doğurmaktan utanacaklar. Büyük oranda da bunu başardılar zaten. Günümüzde erkek sadece cinsiyet olarak ortada dolaşıyor, erkek olma vasıflarını kaybetmiş durumda. Yoksa siz bu küresel şirketlerin (koçlar sabancılar vs) kadınlara gaz vermesini kadınlara çok değer verdikleri ötürü yaptığınımı sanıyorsunuz. Bu küreselci satanistler, LGBT ve Mor çatı gibi Allahın lanetlediği örgütler birşeyin arkasındaysa ve siz bunlarla aynı saftaysanız bunlarla aynı değerleri paylaşıyor ve savunuyorsanız, bilinki yanlış saftasınız bilinki bunun altında bir numara var, bunun altında insanlığa büyük bir tuzak var. Örneğin; bunlar çevre diyorsa bunlar demokrasi ve özgürlük diyorsa bilinki altında bir numara var. Bu tuzağa düşen kadınlarada ne diyelim şimdi; hayrlı yolculuklar deriz, başka ne diyelim. Düzen bozulduğu ve hesap vakti geldiği ve ilk siz hesaba çekildiğiniz zamanda ama ağlayıp sızlamayın, erkek gibi eylemlerinizin şu sorumsuz ve bencil, kendiniz dışında kimseyi düşünmeyen yaşantınızın sonucuna katlanın.

Erkeğe yapılan zulümlerde elbette bir gün gündeme gelecek ve herkes bunun hesabını ödeyecek. Bilinki kadının yaptığı her pislik açığa çıkacak, hiç birşey gizli kalmayacak. Zaten akıl var mantık var, Allahu Teala yönetici erkektir dedikten sonra, ben yeryüzüne halife olarak erkeği atadım dedikten sonra, böylesine bir hüküm koyduktan sonra, buna meydan okuyan bunun altını oymaya çalışanları Allah hiç rahat bırakırmı? Bırakmaz. Kadın yöneticilerin yönettiği bir yerden hayr çıkarmı? Çıkmaz. Sistem çöker ve nitekimde çökecek ve eninde sonunda bunun hesabı sorulacak. Bu dünya veya ahiret hayatı farketmez, kadının bu hırçın ve azgın halinin bir gün hesaba çekileceği çok açık. Şuan egemen güçleri arkanıza aldınız ve erkeğe çakıyorsunuz, genç yaştaki oğlan çocuklarını eşcinselliğe itmek, hollywood film ve dizi veya reklamlarda erkeğe etek giydirmekten erkeği şapşal, sorumsuz ve aptal göstermek, sürekli kadınları kahraman ve lider, sorumlu ve olgun, sevimli ve saygın gösteren film reklam ve diziler çekmek, sürekli eşcinsel bir erkeği dizi ve reklam veya filmlerde milletin gözüne sokmak, erkeği hamile gösteren emojiler çıkarmak, hamile erkek oyuncak bebeklerini piyasaya sürmeye kadar erkek cinsiyetini yok etmek için elinizden geleni yapıyorsunuz, ama bu devran hep böyle gitmeyecek, bir gün değişecek, o gün geldiğinde de kim kime daha çok şiddet uyguluyormuş kim kime daha çok tuzak kuruyormuş bunlar ve dahası açığa çıkacak. O zaman geldiğinde de hesaplaşırız. Şu ama kesin, kadının bu gidişatı hiç hayra alamet değil ve bunun ilahi bedeli bunlara çok ağır olur bizden uyarması.

Bu arada; biz hangi çağda yaşıyoruz? Kur'an-ı Kerimin hüküm sürdüğü bir çağda yaşıyoruz. Kıyamet henüz kopmadığına göre, demek Kur'an Ayetleri ve yasaları halen yürürlükte. Ayetleri indiren Allahta, günümüz konjonktürünü hesaplayarak o Ayetleri indirmiştir herhalde. Yoksa, Allahu Teala günümüz şartlarını hesaplayamadı, kutsal kitabımız günümüz çağına uygun değil diyen kafir, müşrik ve münafıklardanmısınız? Bu yazı vesilesiyle kendimiz hakkında da kısa bir bilgi verelim, kadınla ilgili yazımızda bu bilgiyi veriyoruz ama, bu kadın gibi o yazıyı okumayanlar için tekrarlayalım; bekarım, hayatımın merkezinde üç kişi var, üçüde kadın. Annem, kız kardeşim ve kız kardeşimin tek çocuğu, kızı. O ufaklığı kız kardeşimle birlikte elimde büyüttüğüm içinde o benim canım ciğerim. Dayı dayı dediği zamanda benim için dünyalar duruyor.
Hayatta en büyük nefret ettiğim şeylerden biriside kadına şiddet. Özel hayatımın içinden verdiğim şu kısa bilgilerdende kadına olan saygımı siz çıkarınız. Bunlar benim özelim. Fakat hayatı var eden ve yasaları koyan ben değilim, dolayısıyla benim düşüncelerim veya benim hayatıma atıfta bulunmanız anlamsız. Bende sizin gibi, hayatı var eden ne diyorsa, o nasıl bir yaşantı içinde olmamızı istiyorsa ona göre hareket etmek zorundayım. Kısacası onun şunun hayatını kendinize örnek almayın, Allah ne diyor onu kendinize örnek alın. Örneğin; ben bizim ufaklığa benim isteğimi değil, Allahın isteğini aşılıyorum. Anlayacağınız, ufak kızımızı hayrlı bir eş hayrlı bir anne olması için yetiştiriyoruz. Ne kadar bunda muvaffak oluruz bunu Rabbim bilir, ama karınca misali en azından niyetimizi ve tarafımızı belli ediyoruz. Yani bilinki size ne anlatıyorsak özel hayatımızda da onu yaşıyoruz.

Hocam, kötü bir erkek karşısına çıkar ve onu mağdur eder, aç ve açıkta bırakırsa ne yapacaksınız diye düşünüyorsanız, bakınız; şeytan sizi yoklukla korkutup cimriliğe itmesin diyen bir Ayet var (Bakara Süresi; 268). Yani şeytan yarınlarınızla sizi korkutup, bugünlerinizde sizi yanlış yola itmesin diyor Allah. Şu sözüde bilirsiniz; sefer bizden zafer Allahtan. Arkadaşlar; biz bugünki eylemlerimizden sorumluyuz, geleceğimizden değil. Bugünki yaptığınız iş hayrlımı değilmi, siz buna bakın, yarınları ise Allaha bırakın. Örneğin; bizim ufaklığın kaderinde yaşaması gereken birşeyler varsa bundan kaçış yok. Ne yapmamızı istiyorsunuz; geleceğinde hiçbir kötülük yaşamasın diye, bugünlerimizde Allahın yasakladığı her kötülüğü yapalımmı? Bu mu arzu ettiğiniz şey? İleride sıkıntı çekmesin diye bunu yapıyoruz dediğinizde, yaptığınız şey bu ama. Kısacası, Allahın bizden beklentisi bugünlerimizde doğru olanı yapmamız, sonrasınıda Allaha havale etmemiz. Aradaki fark? Bugün doğruyu yapar ve ileride sıkıntı yaşarsanız, hem bugünlerinizde bol sevap kazanır, hem ileride yaşayacağınız sıkıntıların hesabı size yazılmaz, tam aksi günahlarınıza kefaret olur. Allahın yasalarını çiğneye çiğneye geleceğe yatırım yaparsanız ama, hem bugünlerinizin hesabı size sorulur, hem ileride yaşadıklarınızın, hem bugünlerinizde size bol günah yüklenir hem ileride. Farkı gördünüz değilmi? Karar sizde; ya sefer bizden zafer Allahtan deyip yola çıkacaksınız, ya da Allaha belli olmaz ben şimdiden kendimi garantiye alayım deyip her türlü numarayı çevire çevire geleceğe adım atacaksınız. Yanlış yolu seçtiğinizde ve ileride tokadı yediğinizde de ama, ağlayıp sızlamayın, şimdiden uyarmış olalım. 

Hocam, kızlar okumasınmı? Elbette okusun ve kendisini en iyi şekilde yetiştirsin, fakat tüm eğitim ve gelişimini en hayrlı eş en hayrlı anne olabilmek için yapsın. Cahil bir anne ile eğitimli bir anne bir olurmu? Olmaz tabiiki. Kızlarımız okusun ve bilge olsun ama bunu kariyer yapmak için değil, hayrlı bir eş hayrlı bir anne olmak için yapsınlar. Kadın uzmanlarada ihtiyacımız var derseniz, kadın ne zaman çalışmaya başlayabilir, onuda diğer yazılarımızda anlatıyoruz, bu konuda kadınla ilgili diğer yazılarımızı okumanızı tavsiye ederiz.

Eşitlik konusuna gelince, buda dünyanın en büyük palavrası, ama maalesef bunuda insanlığa yutturmayı başardılar. Neden palavra? Siz herhangi bir demokraside, oyların eşit olduğu bir yerde bir yasanın geçtiğini gördünüzmü? Görmediniz. Yasa veya herhangi bir icrat farketmez, birşeyin eyleme geçmesi için illa birisinin artı bir oy hakkı olması gerekiyor. Demokrasilerin olmazsa olmazı olan o bir oy hakkı var ya, işte o bir oy hakkınıda Allah, ben erkeğe verdim diyor. Demokrasilerde savunduğunuz şey var ya, işte o şey İslamın kendisi. Bir gemide iki kaptan olmadığı gibi, Allahta bir yere (aile) iki yönetici atamamış. H
er biri farklı bir telden çalar ve istikamet şaşar, kararlar alınamaz, herkes kendi kararını alır ve gemi batar diye, Allahu Teala birisine artı bir oy hakkı vermiş. O yüzden İslam dini erkeği yönetici kıldım diyor. Eşitlik diyenlerde bilinki size yalan söylüyor, çünkü eşitliğin karşılığı sıfır. Yani birşeye karar vermeniz için eninde sonunda birisinin dediği olmak zorunda, yani birisinin artı bir söz hakkı olmak zorunda. Bu artı söz hakkınıda Allah erkeğe vermiş. Küreselci satanistler kime vermek için uğraşıyor; kadına. Artı bir söz hakkı kadına verildiğinde kadın daha adil davranıyormu? Davranmıyor. Neden, çünkü o güç yaratılışına ters. Güç zehirlenmesi yaşayacağı o gücün altında ezileceği baştan belli. İstisnalarda bu kaideyi bozmaz. Eşitlik diye bağıran kadınlara bir bakınız, özel hayatlarında kendi fikirleri dışında kimsenin fikrine saygı göstermediklerini, kocaları ile top gibi oynadıklarını ve kocalarını sürekli ezdiklerini görürsünüz. Demek eşitlik diye birşey yokmuş, eninde sonunda birisi daha baskın oluyormuş. Günümüz ailelerinde bu baskın kişi, kadın. Günümüzde gücü ele geçiren kadında, nihayet gücü elime geçirdim, binlerce yılın acısını erkekten çıkarma vakti geldi dercesine, o güç zehirlenmesi o azgın ve kin içeren duygularla kocasına inanılmaz zulüm ediyor. Bizde doğal olarak bunu gündeme getiriryoruz. Günümüz çağında ezilen kadın olmadığını, asıl ezilenin mağdur edilenin erkek olduğunu dile getiriyoruz.

Bizim olduğumuz yerde bir kişinin mağduriyeti tartışılıp diğerinin tartışılmaması olmaz. Buna müsaade etmeyiz. Kadına olan şiddet gündeme getiriliyorsa, erkeğe olan şiddetide gündeme getiririz. Kaldıki eşitlik diyen sizsiniz. Erkek şiddeti üzerinde durduğunuz kadar bir zahmet kadın şiddeti üzerinde de durun. En basiti devlet yardımlarında kredilerde bize ayrıcalık tanımayın deyin. Madem derdiniz eşitlik, kredilerde, devlet desteklerinde bize ayrıcalık tanımayın, erkeğe ne veriyorsanız bizede aynısını verin deyin. Hem eşitlik diyorsunuz hem her türlü ayrıcalığı istiyorsunuz, demezlermi insana bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Demek dert eşitlik değil, dert erkeği pasifize etmek. Merak etmeyin, küresel düzende oynanan bu oyunun gayet iyi farkındayız. Erdoğan ve AK Partinin ezikleri farkında olmasada. Sizi ama uyaralım, erkeği tasfiye girişimlerinizi küresel düzen müsaade eder, ama Allah müsaade etmez bilginize. Düzen erkeğin egemenliği üzerine kurulmuş, bununla derdi olan ve bunu yok etmeye çalışanda Allahın gazabına uğrar. Hem bu dünyada bunun bedelini çok ağır öder hem ahiret hayatında. Örneğin; eğer hayatınızda birşeyler rast gitmiyorsa, bu hastalıklı zihniyetinizden ötürü gitmiyor olabilir, yani aynaya bakmanızda yarar var. Umarız konuyu anlamışsınızdır. 

Not: kadın bizden özür diledi. Kadının suçlamasını sizinle paylaştık, özürünüde sizinle paylaşmamız farz oldu. Yazımızı okumuş, bize hak verdi. Bu kadının ama ciddi sorunları var, bu kadına bol bol kefaret orucu tutmasını öneriyoruz.














kelimelerden türemiş hurafeler