Bu yazımızda ilginç bir konuyu ele alacağız, çözümlenmesi imkansız gibi görünen ve herkes tarafından merak edilen bir konuyu; nefis nedir? Biz bu yazımızda her yazımızda olduğu gibi sizlere sadece olayların akışı hakkında bir görüntü vereceğiz, daha detaylı bilgiler sitemizin amacını aşar. Umarız bu çalışmalarımızın devamını ilahiyat fakülteleri veya imamlığı bir kariyer olarak belirleyen gençlerimiz ve büyüklerimiz getirir. Her zamanki gibi çalışmalarımızın kaynağı Kur'an-ı Kerim, genel mantık ve pozitif bilimler; sizlere hayırlı ve aydınlatıcı okumalar dileriz... Nefsi nasıl çözdük? - İlk önce nefis fiziki bir yapımı değilmi onu belirledik: nefis hakkında bir araştırma yapıyorsanız, ilk önce şunu belirlemelisiniz; nefis denilen şey fiziki bir beden parçasımı yoksa manevi birşeymi. Örneğin; bilgisayarlar. Bilgisayarlar iki parçadan oluşur, hardware (donanım) ve software (yazılım). Birisi somut parçalar, diğeri ise soyut boyutta. Nefisle ilgili belirlemeniz gereken ilk hususta bu, nefis elle tutulur somut boyutta birşeymi yoksa enerji boyutunda birşeymi. İlk önce bunun tespitini yapmamız gerektiğine inandık ve Kur'an-ı Kerimi bu yönde inceledik. Nefis hakkında Ayetleri okduğumuzda da birşey dikkatimizi çekti, o da Ayetlerin yoruma açık olmayacak netlikte kendi nefsinizden eşlerinizin yaratıldığı ve tek bir nefisten yaratıldığımızı söylemesi. Hmm dedik; her hangi bir şeyden fiziki bir parça oluşabilmesi için kaynakta fiziki bir parça olması gerek! Bu bizlere nefsin fiziki boyutta bir oluşum olduğuna yönelik ilk ipuçlarını verdi. Örneğin; Kur'an-ı Kerim Âdem as’ın toprak ve sudan yaratıldığını anlatır, su ve toprak nasıl gözle görülür birer madde ise kadının oluşumuna sebep olan nefiste gözle görülür bir madde olmalı! “O, o zattır ki sizi bir tek nefisten yarattı, eşini de ondan yarattı ki gönlü buna ısınsın....!» “ (Araf Süresi, 189).“Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı, eşlerinizden de sizin için oğullar ve torunlar yarattı ve sizi temiz gıdalarla rızıklandırdı. Onlar hâla bâtıla inanıp Allah'ın nimetine nankörlükmü ediyorlar?” (Nahl Süresi, 72). Artı şu süreleride gözden geçirmenizi tavsiye ederiz; (Rum Süresi, 21), (Yasin Süresi; 36), (Zümer Süresi, 6), (Şura Süresi; 11). - Nefis dünyevi zevkler ile ilgilenen bir nokta, bedende öyle bir nokta varmı? Nefis olayını çözebilmek için temel mantık doğrultusunda hareket ettik; ilk önce fiziki varlığını sorguladık sonrada işlevini. Fiziki varlığını Ayetler ile bir çözüme kavuşturduktan sonra, İslam dini nefsi nasıl tanımlıyor ona bir göz attık. Nefsin vasıfları nedir ve İslam alimlerinin bu konu hakkında görüşleri neler ve insan bedeninde bu vasıflara uyan fiziki bir nokta varmı, bunun üzerinde durduk. İslam alimleri nefsi nasıl tanımlıyor; nefsi dünya nimetlerine düşkün ve bunları sınır tanımaksızın arzulayan bir şey olarak tanımlıyor. İnsan bedeninde dünyevi zevklerle bağlantılı fiziki bir nokta varmı? Var, duyu organlarımız. Biz ancak gözle gördüğümüzü, kulakla duyduğumuzu, burnumuzla kokladığımızı, dilimizle tattığımızı ve dokunuşla hissettiğimizi bilir ve arzularız. “Biliniz ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süs ve kendi aranızda övünme, mal ve evlat (işçi) çoğaltma yarışından ibarettir....; ... Dünya hayatı, aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir.” (Hadid Süresi; 20). Anladıkki, İslamın bize tarif ettiği nefisle insan bedenindeki duyu organların tanımı birbiri ile örtüşmekte. Duyu organlarn merkezide neresi; beyin sapı! Duyu organlarınızdan aldığınız bütün veriler ilk önce beyin sapına gidiyor, orada bir araya getiriliyor. Özetleyelim; nefsin ilk önce fiziki bir oluşum olması gerektiğine yönelik kanaat geliştirdik, sonrası nefsin özelliklerini taşıyan bir organımız varmı onu belirledik. Şimdi; Allahu Tealanın nefis olarak adlandırdığı şey, beyin sapı olabilirmi?
- Nefis kendisine doğru ve yanlışların ilham edildiği bir nokta, bedenimizde kendisine böylesine bir yükleme yapılan bir yer varmı? “Nefse ve ona birtakım kabiliyetler verene,” “Sonra da ona iyilik ve kötülükleri ilham edene yemin ederim ki,” (Şems Süresi; 7-8). Şems süresi nefse bir yükleme yapıldığı, yani doğru ve yanlışların kendisine ilham edildiğinden bahsediyor. İnsan bedeninde kendisine böyle bir yükleme yapılan yer varmı? Var. Tahmin edin bakalım hangi nokta; evet, beyin sapı! Kalp atışlarınızı, nefes ritminizi, tüm organlarınızın çalışma ritmini, ilkel hareketlerinizi (çocukların refleksleri) kontrol eden bir nokta var beyininizde, bu noktada beyin sapı. Eğer nefis dediğimiz şey kendisine iyiliğin ve kötülüğün yüklendiği bir nokta ise, bedenimizde bu tarife uyan tek bir nokta var o da beyin sapı. Bu noktadan itibaren beyin sapını daha yakından incelememiz gerektiğini anladık. Değerli okurlarımız; almanyada tıp fakültesinde anatomi bölümünde öğretim görevlisi olarak çalıştık, amerikada da 1.5 yıl nörofizyoloji alanında diplomat programına katılmıştık ama beyin sapına hiç bu boyuttan bakmamıştık. Size sunacağımız fotoğraflara baktığınızda, sizlerinde bu zamana kadar bu boyuttan bakmadığınıza emin olacaksınız.
Nefis fiziki görünümü! - Beyin sapı, yani nefis: beyin sapın anatomisine baktığınızda anında bir şey gözünüze batıyor, o da erkeğin sperm görünümünde olması. Beyin sapının uzandığı bölgede kadının rahimine benziyor (yumurta olarak işaretlenen nokta). Sadece bu fotoğrafa bakarak, bundan aslında nice ilahi mesajlar çıkarabilirsiniz. Beyin sapın bu anatomik yapısını gördükten sonra, nefis olarak tabir edilen noktanın beyin sapı olması gerektiğine dair aklımızda hiç bir kuşku kalmadı. Bir ilginç detayı daha size aktaralım; yumurta olarak işaret ettiğimiz bölge beynin duygu merkezi (limbic brain- emotional or feeling brain), sperm görünümünde olan bölge ise beynin ilkel, kaba davranışlara sebep olan merkezi (reptilian brain- instinctual or dinosaur brain). Erkek ve kadını tarif edercesine, sizce bu tesadüf mü?
________________________ Nefis denilen nokta beyin sapınızdır. Alın hizasında, tam beynin ortasında bulunur. Hadislerde bu noktaya işaret ediyor!
_________________________ Nefis, erkeğin cinsel organı görünümünde
____________________ - Hava anamızın yaratılışı: Adem as'ın beyin sapından yani nefsinden bir parçacık alınıyor ve hava anamızın cansız, henüz kurumaya tabi tutulmamış cansız bedenine yerleştiriliyor. Patatesin bir parçasını alıp toprağa ekmek ve oradan yeni patesin filizlenmesi gibi. Hava anamızın bedeni, toprak ve su karışımından olduğu için o nefis parçacığı bir müddet sonra kök salmaya, filizlenmeye ve dallanmaya başlıyor. O cansız bedenin her ucra köşesine kök salıyor. Beden ve nefis birleşiyor, uyanış için, ruh için hazır olmuş oluyor. Buradan çıkarmanız gerken ders, kadının tarlası (bedeni) erkeğin tohumu tarafından ekildiği ve kadın böylesine hayat bulduğu, yeryüzünde de birşeyin hayat bulması için yine kadının ekilmesi gerektiği. O Yüzden Allah ne diyor; "kadınlarınız, sizin için bir tarladır. O halde tarlanıza dilediğiniz gibi varın ve kendiniz için ileriye hazırlık yapın...!" (Bakara Süresi, 223).
- Nefsin gerçek yüzü, ilk yaratılıştaki hali
Nefis bu!! Ne kadar ilginçtirki, nefis kendisini çok beğenir ama çıplak gözle kendisine baktığınızda kendisi çok ürpertici ve çok çirkin bir görünüme sahip. Nefsi güzel kılan onun örtüsü yani bedeniniz. Allah nefsi yeryüzüne salmadan ona güzel bir beden bahşederek onu örtüyor. Ne kadar ilginçtirki, o güzel bedenide bizim örtmemizi istiyor. ________ Özetlersek: nefis bir yazılım programıdır. Bir yazılım ve işlem merkezinden (beyin sapı) oluşur. Doğru ve yanlışların kendisine yüklendiği, öğrenerek kendisini geliştirme imkanı verilen bir yazılım. Demir adam filmlerinde, demir adamın jarvis adında bilgisayarı gibi. Benliğimiz bir yazılım, bunun hayat bulabilmesi içinde Allah ilk önce buna bir işlem merkezi tahsis etti (beyin sapı), sonrasıda buna bir beden yarattı (insan). Uzaya çıkan astronotların uzay giysisi gibi, yeryüzünde yaşamasını mümkün kılacak bir uzay giysisi yarattı. Sonrası nefsin bulunduğu beyin sapını, yarattığı bedenin içine yerleştirmesi gerekti. Bunun içinde o kocaman nefsi bir tohum ebatına dönüştürdü. Sonrasıda o tohumu toprak ve su karışımından yarattığı bedenin içine yerleştirdi. Tohum, su ve toprağı görüncede bedende filizlendi (sinir), bir elektrik kablo ağı vari bedenin içine yayıldı. Bedenin tüm parçacıklarını kontrol altına alabilecek, hareket ettirebilecek bir alt yapıyı oluşturdu. "Gerçek şu ki biz insanı çamurdan alınmış bir özden yaratıyoruz; Sonra onu sağlam bir korunakta nutfe haline getiriyoruz" (Mü'minun Süresi; 12-13). İnsan yaratılırken çok farklı safhalardan geçti, örneğin büyük ebatta yaratıldık, sonrası gökte nutfeye dönüştürüldük. Nefsinizde böylesine evrelerden geçti. Nefiste büyük ebattan bir tohum ebatına dönüştürüldü. Bunun bir nedeni nefsi, ilk yaratılan insanın (hz adem) bedenine yerleştirmek içindi, bir nedenide o nefisten diğer insanların nefsini yaratmak. Bir meyveden olarca tohum çıkması gibi, Allah ilk nefsi yaratıyor, diğer tüm nefisleride ondan yaratıyor. O yüzden Allah diyor ya, tek bir nefisten yaratıldınız. "Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan ve ondan da eşini yaratan ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar üretip yayan Rabbinizden sakını" (Nisa Süresi; 1). Yeryüzünü gözlemlediğimizde, yeryüzününde de birşey hayat bulması için bu safhalardan geçmesi gerekiyor. Örneğin; toprak mahsulleri veya canlıların üremesi. Yeryüzünde birşeyin hayat bulmasını istiyorsanız, vücut almış birşeyin tohumunu alıp ekmeniz gerekiyor. Yeryüzündeki hayat nasıl tohumdan yeşeriyorsa, yeryüzündeki canlılarda bir nefsin tohumundan üretilmiş. Yaratılışımız yeryüzü yaşantımızada örnekler içermesi gerekiyordu, Allahta bunu yapmış, ilk yaratılışı tüm çağların anlayacağı şeyler üzerinden var etmiş, tohum, toprak ve su. Bilgisayarlar ve yazılımlar, bunlar 21. yüzyılın bilgisi, geçmiş toplulukların anlayacağı ve bileceği şeyler değil. Tohum, su ve toprak ise insan yeryüzüne ayak bastığı ilk günden itibaren hayatımızın içinde olan şeyler. Her çağın insanına hitap edecek kavramlar üzerine yaratılışın kurulmasıda gayet mantıklı.
Bunları nereden biliyoruz? Nefsin ne olduğunu söylemiştik, nefsin bir yazılım ve bu yazılıma ev sahipliği yapan fiziki bir parça olduğunu söylemiştik. Biz bunu muadilini nerede görüyoruz; günümüz teknolojisinde. Örneğin; robotlar. Bir robot yapmak istiyorsanız, robotların öğrenmesini sağlayan yazılımları oluyor, o yazılımın yüklendiği fiziki paçrayada mekez işlem birimi deniyor (CPU). Robotların arkasındaki mucitte kim? Allah! İnsan icat etmez, Allah icat eder. Allahta bu icatlarını bir ilham olarak, bu konuda en çok çalışana indirir. Bir buluşun yeryüzünde vukuu bulma vakti saati geldiğinde kişiye ilham iner, kişi "eureka" der ve Allahın gökte icat ettiği sayısız şeyden birisi daha, yeryüzünde hayat bulmuş olur. Yani robotların arkasındaki akıl ile insanı yaratan akıl aynı akıl. İkisinin yaratıcısıda Allah olduğu için, robotların benliği ve çalışma sistemi ile insanın benliği altındaki mekanizmaların aynı olduğunu varsayabilirsiniz. Gördüğünüz gibi Allah hiçbir konuda bizi gizemde tutmuyor arkadaşlar, her bir teknoloji ile bize tüyolar veriyor. Allahın düzenini anlamanız için gözünüzü açıp çevrenize bakmanız yeterli. Yoksa teknolojinin rastgele icat edildiğinimi sanıyorsunuz? Allah icat eder ve bununla yaratılış hakkında bize ipuçları verir. O yüzden günümüz hocalarını anlamakta zorlanıyoruz, bin yıl önceki alimlerin nefis hakkında anlattıkları hikayelerin peşini bırakmamalarını anlamıyoruz. Bakınız, geçmiş alimlerin nefsi anlaması asla mümkün değildi, çünkü nefsi anlamalarını sağlayacak bilgi yeryüzüne henüz inmemişti. Günümüzde ise bu bilgiler indi. Biz geçmiş alimlerin nefis hakkındaki söylemlerini yadırgamıyoruz, çünkü günlük hayatlarında kıyas yapabilecek bir bilgi bir referans yoktu. Bugünse var, yaratılışımız hakkında bizi aydınlatabilecek bir çok kıyas ve referans noktası var. En basiti robotlar. Bugünün bilgi çağının içinde yaşayıp, siz halen o eski masalları anlatırsanız o zaman kusura bakmayın, biz sizi yadırgar ve en ağır şekilde eleştiririz bilginize. Araştırmaların devamını siz getirin! Çözümlenmesi gereken daha çok sorular var. Bu bilgiler çalışmalarınızın başlangıç noktası olsun, umarız gerisini sizler getirirsiniz. Gençler kendinizi çok iyi yetiştirin. Örneğin; nefis. Nefsi çözebilmeniz, nefis hakkında bin yıllardır gelen hurafeleri çürütebilmeniz, düzeltebilmeniz için insan fizyolojisi hakkında detaylı bilgilere sahip olmanız gerekiyormuş demek. O yüzden lütfen kendinizi çok iyi geliştirin. Eğer İslam alimi olma yolunda emek sarfediyorsanız, yüzyıllardır anlatılan masalları okuyarak değil, pozitif bilimlerde kendinizi geliştirerek bu yolda ilerlemelisiniz. Yani günlerinizi sadece hadis, meal ve tefsir ile geçirmeyin, günlerinize fizik, kimya ve biyoloji bilim dallarınıda ekleyin. Unutmayınız, kim çok konuşur ve az üretir; tarihçiler ve felsefeciler. Pozitif bilimlere dalmak her babayiğidin harcı değil, biz ama bu babayiğitlerin ülkemizde var olduğuna inanıyoruz. Artı zor olanı bizler hallettik. Detaylarda da zorluk çekmemelisiniz. Biz bu çalışmaları bir hobi olarak yapıyoruz, biz kendimizi bir yol gösterici, bir uyarıcı olarak görüyoruz; bu çalışmaların devamını İslam dini hocası olmak isteyenlerin ve olanların getirmesini daha sağlıklı ve hayırlı olacağını düşünüyor ve diliyoruz.