bilinmeyenler ve bilinmesi gerekenler............     

 





 

sadakanın altında yatan hikmet


Sadaka hakkında çok bilinmeyen var, biz bu yazı vesilesiyle sizi bu konuda olabildiği kadar aydınlatmaya çalışalım. Ramazan ayına girdik, bol sadaka ve hayr dönemi içindeyiz, böylesine dönemlerde de ibadetlerimizin altındaki hikmetleri bilmeniz gerektiğine inanıyoruz. Örneğin sadaka ne için bize farz kılındı bunu bilirseniz, inşallah bu ibadeti daha sık ve daha bilinçli yapar ve bu ibadeti başka ibadetlerle karıştırmazsınız. Fakirlerin doyurulması gereken bir yerde kalkıp sadaka yapmazsınız. Bazı ibadetler ne kadar benzer görünsede, aynı ibadet değil, birisinin amacı diğerinden farklı. Bizde bu yazımızda farkın ne olduğunu size anlatmaya çalışacağız. Konumuza girmeden bu araştırmalarımızı nasıl yapıyoruz, bu konu hakkında da size tüyolar verelim, kimbilir belki bir gün işinize yarar. Bir çoğunuz merak ediyor, bu bilgileri nereden aldığımızı, bunun cevabı çok basit; Kur'an-ı Kerim. Konuyla ilgili tüm Ayetleri çıkarıyor ve bir analizden geçiriyoruz, sonrası olayların akışını gözümüzde canlandırmaya çalışıyoruz. Nasıl analiz ediyoruz? Kur'an-ı Kerimin türkçe mealini (elmalı hamdi yazır) mp3 olarak dinliyoruz ve sürekli tekrarlamaya çalışıyoruz. Ayetleri anlamanın yolu bolca tekrardan geçiyor, bizde anladığımız dilde (türkçe) bunu yapmaya çalışıyoruz. Okumak değil dinleyerek tekrar yapıyoruz. Bir Ayette takılı kaldığımız zamanda, o Ayetin türkçe mealini bir yazı tahtasına yazıyor, önünden geçtiğimiz her defasında da önünde bir kaç dakika bekleyip Ayete, kelimelere teker teker bakıyor ve okuyoruz. Eğer konu bir kaç Ayete serpiştirildiyse konuyla ilgli tüm Ayetleri yazıyoruz. Bol tekrarı dinleyerek elde ediyoruz, detaylı analizide okuyarak yapıyoruz. Bir müddet sonrada Ayetle ilgili ilhamlar akmaya, beynimizde birşeyler netleşmeye başlıyor. Beynimizde netleşenleride başka Ayetler veya kaynaklarla teyit etmeye çalışıyoruz. Şeytanın avukatlığını yapıyor, açığa çıkardığımız bilgiyi bi'nevi çürütmeye çalışıyoruz. Her noktadan sağlam olduğunu gördüğümüz zamanda o bilgiyi sizinle paylaşıyoruz.

Eğer aranızda merak edenler varsa, hocamız bu bilgileri nereden biliyor; gayptan bize bilgi veren varlıklar yok, tüm bilgiler kendi emeğimizin, bir Ayetin başında haftalarca aylarca oturup onun analizini yapmamız sonucu ortaya çıkıyor. Açığa çıktıktan sonrada, bir o kadar zaman onu çürütmek için çabalıyoruz. Bol tekrar, konuyla ilgili temel bilgilere sahip olmak ve bilginizi çürütmek için çaba göstermek, püf noktalar bunlar. Bir bilgiyi açığa çıkarmanız yetmiyor, onun doğruluğunuda test etmeniz şart, çünkü yanlış bir bilginin vebali çok ağır. Bir araba üreticisi bir arabayı piyasaya sürmeden öncesi çarpışma testi yapması gibi, sizde bilgilerinizi bir sağlamlık testinden geçirmek zorundasınız. Bir de tabiki temel bilgilere sahip olmak zorundasınız. Örneğin; dini konularda araştırma yapıyorsanız, Kur'an-ı Kerimi bilmek zorundasınız. Dini bilgilerin temeli Ayetlerde yatıyor. Eğer temel bilgiler yoksa, birşeyi ne kadar çok yazı tahtasına yazsanızda doğruları bulmanız zor olur. Bulduğunuzuda başka bilgilerle teyit eme şansınız olmaz, çünkü o bilgilere sahip değilsiniz. Sağlam altyapıya sahip olmadan lütfen yola çıkmayın, eğer çıkarsanız şeytanların size fısıldadığı her bilgiyi doğru olarak kabul eder, kendinizi ve çevrenizdeki insanları helaka sürüklersiniz. O yüzden aman dikkat, sağlam bir altyapıya sahip olmadan, bol tekrar yapmadan ve açığa çıkardığınız bilgiyi çürütmek için çaba göstermeden bilgilerinizi paylaşmayın. Gelelim sadakaya....

Sadaka: "Ey iman edenler! Peygamberle özel görüşme yapmak istediğiniz zaman, bu görüşmenizden önce bir sadaka verin. Sizin için en iyi ve en nezih davranış budur. Şayet bulamazsanız, bilin ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir" (Mücadele Süresi; 12). Gizli bir konuşma yapmadan öncesi Allahu Teala sadaka verin diyor. Neden fakirleri doyurun demiyorda sadaka diyor? Örneğin; bir çok Ayette Allahu Teala bizi fakirleri doyurmaya veya oruca yönlendiriyor, burada ama değil, burada bizi sadakaya yönlendiriyor. Neden? Bu arada, siz bu Ayetleri okurken bu soruları kendinize soruyormusunuz, bir yerde oruç diyor başka bir yerde ise sadaka diyor, neden? Sormuyorsunuz değilmi. Allah öyle emretti, sorgulamak şirktir deyip geçiyorsunuz. Bundan sonrası kendi çapınızda sormaya başlarsınız, Ayetlerin içinde saklı, Allahın keşfetmemizi istediği ilimlerin açığa çıkışında sizinde katkınız olur inşallah. Şimdi; bu Ayette Allah neden sadakaya işaret etmiş olabilir. Bu Ayete bakarak bunu çözümleyemiyoruz. Bu Ayet bize bir kaç ihtimal veriyor, ötesi değil. Sadaka ile ilgili başka Ayetler varmı, onlara göz atmamız gerek. Varmı? Var. "Onların mallarından sadaka al, bununla onları temizlersin, onları arıtıp yüceltirsin. Bir de haklarında hayır dua et. Çünkü senin duan kalblerini yatıştırır. Allah işitendir, bilendir" (Tevbe Süresi; 103). O yüzden diyoruz ya sürekli, bir Ayete bakarak kanaat getirmeyin, Kur'an-ı Kerimi bir bütün olarak ele alın. Kur'an-ı Kerimde bir konuyu araştırıyorsanız, o konuyla ilgili ne kadar Ayet varsa hepsini mutlaka önünüze koymalısınız. Ayetler birbirini tamamlamak üzerine kurgulanmış, bir Ayette bulamadığınız bir bilgiyi başka bir Ayette bulabiliyorsunuz.

Örneğin; siz bu iki Ayetten olayı çözümleyebildinizmi? Sadaka ile ilgili iki Ayet, birisinde gizli konuşma yapmadan öncesi sadaka al diyor, diğerinde ise mallarından sadaka al diyor. Sadaka ibadeti ile Allah neyi amaçlıyor olabilir, bu iki Ayetten siz ne çıkardınız? Size yardımcı olalım; kaçınız yaptığı işin hakkını verebildiğini düşünüyor. Çok azımız. Bir çoğumuz hak etmediğimiz maaşı her aya eve götürüyor, bununla mal alıyor ve evlat büyütüyoruz. Hocam ben kazancımı hak ediyorum diyorsanız, size basit bir soru o zaman; siz iş yerinizde her gün aynı performansı verebiliyormusunuz? Veremiyorsunuz. Bir çok zaman yarı enerji ile günü geçiriyorsunuz. Ayın sonunda ama tam gün performans yapmış gibisine maaş alıyoruz. O maaşın tamamı size helalmı? Hayır. Bazı günler o maaşı hak edecek performans gösteriyorsunuz, çoğu zamanda altında kalıyorsunuz. Aylık ortalama performansınız %50 altında. Bu da sınıfta kaldınız demek, yani kazancınız size helal değil. Sadakada işte burada devreye giriyor, maaşınızdan sadaka vererek maaşınızı kendi elinizle azaltıyor, Tevbe Süresinin dediği gibi kendi elinizle kendinizi temize çıkartmış oluyorsunuz. Bi' nevi az çalıştığınız günlerin maaşını ayıklayıp o yüzde %50 barajını aşıyorsunuz. İnsanın üzerinde iki tür kul hakkı var, birisi istemdışı yenilen haklar diğeri ise bilinçli ve isteyerek yenilen haklar. Sadakada sizi istemdışı kul hakkına karşı koruyor. Oruç veya fakirleri doyurma ile arasındaki fark, sadaka size henüz bulaşmamış hakka karşı korur, oruç ve fakirleri doyurma ise size bulaşmış olana karşı. Muhteşem değilmi? Siz bu detayları diğer inançlarda görüyormusunuz? Görmüyorsunuz. Rabbimize ne kadar şükretsek az.

Maaşımızın üzerindeki haklar: yarım yamalak iş yaptığımızı maaşımızın üzerinde başkaların hakkı olduğunu nereden anlıyoruz; "Onların mallarında belli bir hak vardır. İsteyen ve istemeyen yoksullar için" (Meariç Süresi; 24-24). Bu hak kimlere ait olduğunu nereden biliyoruz; "Sadakalar, -Allah'tan bir farz olarak- yalnızca fakirler, düşkünler, (zekat) işinde görevli olanlar, kalpleri ısındırılacaklar, köleler, borçlular, Allah yolunda (olanlar) ve yolda kalmış(lar) içindir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir" (Tevbe Süresi; 60). Gördüğünüz gibi Ayetler bizlere aslında herşeyi anlatıyor, yeterki biz kutsal kitabımızı açıp türkçesini okuyalım yani anladığımız dilden açıp okuyalım ve analiz etmek için emek sarfetmeye kafaya yormaya hazır olalım. Siz bu şekilde Allaha bir adım atarsanız, merak etmeyin Rabbim size onlarca adım atar, nice ilhamları sizede indirir. Araştırmalarınızda samimi ve objektik olduğunuz müddet, Allahı sorgulamak İslamın açığını yakalamak veya İslamı çürütmek için değilde Allahı daha iyi anlamak Allahın düzenini öğrenmek İslamı daha bilinçli yaşama niyetine araştırdığınız müddet, inanın sizede bu ilhamlar iner sizde olayları çözersiniz. Bizim sizden hiçbir ayrıcalığımız yok. Biz bunu yapabiliyorsak sizde ziyadesiyle yaparsınız.

Gelecek günahlara karşı korur: gizli konuşmanın sadaka ile ne ilgisi var? Gizli konuşmayla ilgili Allah derki; "Gizli konuşmalar şeytandandır. Bu, iman edenleri üzmek içindir. Oysa şeytan, Allah'ın izni olmadıkça, müminlere hiçbir zarar veremez. Müminler Allah'a dayanıp güvensinler" (Mücadele Süresi; 10). Gizli konuşmalar genel anlamda insanları üzer, en basiti sizin aleyhinize konuşulduğunu düşünürsünüz. Gizli konuşmalar insanı üzdüğü içinde, siz gizli konuşma yaptığınız her defasında bir Müslümanın hakkını yemiş oluyorsunuz. O hakkı üzerinize çekmemek içinde ne emrediyor Allah; aynen, sadaka. İnceliği görüyormusunuz. Ne müthiş bir dine sahibiz değilmi?

Özetlersek: oruç veya fakirleri doyurma, bunlar geçmişte yapılmış ve üzerimize yapışmış günahlardan arınmak için, sadaka ise gelecekte işleyeceğimiz günahlar için bize farz kılınmış. Örneğin; gizli bir konuşma birilerini üzeceği için, o konuşmayı yapmadan sadaka veriyorsunuz. Değerli dostlar; insanın hayatı siyah ve beyaz değil, günlük hayatımızda bir çok defa gri alanlara dalıyoruz, belki günah değil ama İslam dinin mekruh olarak tanımladığı alanlara giriyoruz, girmek zorunda olduğumuz zamanda orada bize bir kir bir günah yapışmaması için, o işi yapmadan öncesi sadaka ibadeti farz kılınmış. Bir çok kişi bedenine yapışmış haklardan kurtulmak için sadaka yapıyor, bu doğru bir yaklaşım değil, sadakalar bugün elde ettiğiniz kazancı temizler, geçmişte yaptıklarınızı değil. Fark nedir diye merak ediyorsanız; birisi bedeninize seriyat etmiş oluyor diğeri ise henüz değil. Örneğin; maaşınızla henüz gıda ve mal almadınız, yani o haram bedeninize henüz bulaşmadı, bulaşmadığı müddette maaşınızın bir kısmını sadaka olarak vererek maaşınızı temize çıkarabilirsiniz. O maaşı bir arındırmadan geçirmeden onunla gıda ve mal alırsanız ama, o maaş bedeninize bulaşmış oluyor. Bedeninize bir günah bulaştığında da o dokulardan o günahı arındırmak ancak oruçla oluyor, ya da başkalarını doyurarak. Fark bu, sadaka ile henüz bedeninize bulaşmamış haramı ayıklıyorsunuz, oruç ve fakirleri doyurmaylada bedeninize bulaşanları. Kısacası, bir hakkı bedeninize çekmemek için sadaka, çektikten sonra bundan kurtulmanın yoluda oruç ve fakirleri doyurma, İslamın bize önerdiği çözüm yolları bunlar.










kelimelerden türemiş hurafeler