Konumuzun içeriğine girmeden bazı kavramların tanımını yapalım. İnsan, ruh, beden, nefis bunların her biri farklı birşey, fakat mealleri okuduğunuzda hocaları dinlediğinizde hepsi aynı şeymiş gibi size aktarılıyor, ilk önce bu yanlışları ortadan kaldıralım. İlk önce size kavramların tanımını doğru yapalım.
İnsan: üç parçadan oluşur; ruh, beden ve nefis. Meallerinizde insan veya kişi dediğiniz zaman bu üçünüde kastettiğinizi bilmelisiniz. Ruh: günlük hayatımızdan ruhu anlamamızı sağlayacak en güzel örnek elektrik enerjisi. Ruhu, eşyayı uyandıran ve iş görmesini sağlayan elektrik gibi düşünün. Ruhlar ne bu dünyada ne de öbür hayatta birşey yaşar. Ruhlar sadece size yaşatır. Sizi uyandırır ve yaşamanız gerekeni size yaşatır. Elektrik enerjisinde olduğu gibide bir benliği bir kimliği bulunmaz. Bu enerjinin kaynağı kim? Allah. Ruh Allahtan gelir. Hayatın kaynağı Allah olduğu için, birşeyin hayat bulabilmesi için kendisinden birşey vermesi gerekiyordu. Allahta bunu yaptı, canlılara kendi ruhundan üfledi ve canlılar hayat buldu. "Sonra onu şekillendirip (hz adem) ona ruhundan üfledi..." (Secde Süresi; 9). Ruh bundan ötürü çok özel. Gökte yerde ve ikisi arasındaki herşey sıfırdan varedilmiş, ruh hariç. Canlılara hayat veren ruhların enerjisi Allahın kendi enerjisi. O yüzden ruh hakkında çok az bilgiye sahibiz. "Sana ruh hakkında soru soruyorlar. De ki: “Ruh, Rabbimin bileceği bir şeydir. Size pek az ilim verilmiştir"(İsra Süresi; 85). Ruhların görevi, nefisler ne yaşaması gerekiyorsa onları canladırıp kaderleri ile baş başa bırakmak. Yeryüzü, kabir hayatı veya ahiret hayatında nefsiniz ne yaşaması gerekiyorsa ruhunuz gelir, sizi uyandırır ve siz yaşamanız gerekenleri yaşarsınız. Nefsi nedir? Nefis duyu organlarınızdır. Ruh, sizi (nefsinizi) uyandırır, acı veya tatlı ne yaşamanız gerekiyorsa size yaşatır. O yüzden ruh hissetmez, duyu organlarınız hangi parçaya aitse hisseden o' dur. Ruhun görevi tamamlandığı zamanda, örneğin kabir uykusuna dalıyorsunuz, ruhlar Allah katına çıkar. Allah katına çıkabilen tek şey ruh. Allahın bir parçası oldukları için onlar Allah katına girip çıkabilir. Bazı hocalar, kişi yeryüzünde kötü olursa o kişinin ruhu ahiret hayatında azap çekeceğini söyler, bunlar yanlış bilgiler. Ruhlar acı çekmez. Günahtan münezzehtirler. Günahtan münezzehtir çünkü Allahın bir parçası. Acı çekmez çünkü bir benliği bulunmaz. Ruhlara bir benlik atamak veya acıyı hissettiğini ima etmek, prizden çıkan elektriğe bir benlik atamak, elektriğin acıyı hissettiğini ima etmek gibi birşey. Acıyı hisseden nefsiniz. Değerli dostlar; 21 yüz yılda yaşıyoruz, lütfen bilgilerinizi 21. yüz yıla güncelleme yapın. Halen bin yıl önceki terim ve bilgiler doğrultusunda İslamı yorumlamayın. Bizler eski alimlerin yorumlarını anlayışla karşılıyoruz, çünkü günlük hayatlarında elektrik adında birşey yoktu. Günlük hayatlarında ruhu anlamalarını sağlayacak örnekler yoktu. Günümüz çağında ama var, bizler uyuyan eşyayı elektrikle uyandırabiliyor ve iş yapmasını sağlıyoruz. Günlük hayatımız ruhun muadlilleriyle dolu, ruhu daha iyi anlamamızı sağlayacak örneklerle dolu, siz eğer günümüz çağında ruhu halen bin yıl önceki tanımlamalarla anlatıyorsanız, bilinki yobazsınız. Günümüzde yaşayıp elektronik cihazları canlandıran elektrikten haberi olup halen bin yıl önceki yorumlara göre hareket ediyorsanız, bilinki İslamın yobaz ve çağlar ötesi bir ses olarak algılanmasına sizde büyük katkı sunuyorsunuz. Beden: Allahın su ve topraktan şekillendirdiği bir avatardır. Bundan iki tip var edilmiş, birisi erkek diğeri kadın. Uzaylı bir yaşam formu olarak gördüğümüz nefis, yeryüzünde çevresi ile temasa geçebilmesi, nefes alabilmesi, yiyip içebilmesi ve üreyebilmesi için bir elbiseye muhtaçtı, insan bedenide işte o uzay giysisidir. Biyolojik, canlı bir uzay giysisi. Nefis: canlının kendisi. Nefis bir hardware ve bir software'den oluşur. Gözle görünen ve elle dokunulabilen fiziki bir parçadan (beyin sapı) ve bu bölgeye yüklenen bir yazılımdan ibaret. Bunu anlamanızı sağlayan en iyi örnek yenilmezler 2; ultron çağı. Vision adındaki karakter, jarvis adında bir bilgisayar programının bir beden ile buluşması sonrası ortaya çıkıyor. Nefsinde böylesine, bir yazılım ve bir donanımın bir araya gelmesi sonucu oluştuğunu varsayabilirsiniz. Yazılım boyutu iyi ve kötülüğün ilham edildiği, öğrenmesi ve gelişmesine izin verildiği nokta, nefsin fiziki parçalarıda yazılımın yüklendiği işlem merkezi (beyin sapı) ve içine yerleştirildiği bedeni kontrol etmesini ve hissetmesini sağlayan sinir ağı. Beden ve ruh ise sadece bir vasıta. Nefsin yeryüzünde yaşamasını mümkün kılan birer araç. O yüzden Allah Ayetlerinde hep nefsi kendisine muhatap alıyor, her nefis ölümü tadacak diyor. İnsan üç parçadan oluşuyorsa (ruh, beden ve nefis), kendisine bir nebze özgürlük tanınan parça nefis. Acıyı (cehennem) veya zevki (cennet) hissedecek tek parçamız nefis olduğu için, hesaba çekilecek parçamızda o.