felaketler günah kaynaklıysa, çocuklar neden etkileniyor?
2. Depremde küçük çocuklarda öldü, bunu Allahın rahmetiyle nasıl izah edebilirsiniz? Madem depremler insanların günahları sonucu oluyor, çocuklar neden ölüyor, kimin günahını çekiyor, yaşama hakkı neden çocukların elinden alınıyor? Değerli dostlar, konuları olabildiği kadar kısa ve öz tutmaya çalışıyoruz, fakat yazıya başladığımız zaman bilgiler aktıkça akıyor. Konuları biraz uzatıyorsak hakkınızı helal edin. İnşallah yazının içeriği ve akıcılığı sayesinde yazının uzun olması sizi sıkmıyordur. Gelelim konumuza; bu konuyu çocuklar ataların günahını çekermi boyutunda nice defa ele aldık, bu sefer olayı atalar boyutundan değil, bizzat o çocuk boyutundan ele almak istiyoruz. Bu bilgileri sizlere aslında iki ölüm iki yaşam yazımızda vermiştik, burada da biraz konuyu genişletelim inşallah. Asıl konumuza gelmeden ama, Allahın merhameti nerede mevzusuna ilk önce bir cevap verelim;
Depremde küçük çocuklar öldü, bunu Allahın merhametiyle nasıl izah edebilirsiniz? Bu sualinde keza birden fazla cevabı var, biz burada sadece bir kaç önemli boyutu ele alacağız. Örneğin; bu olayın anne ve baba boyutu var, birde çocuğun kendisiyle ilgili boyutu var. Anne ve baba boytuna gelirsek; hz Musa ve hz Hızır'ın yolculuğunu hatırladınızmı, bu yolculukta hz Hızır masum bir çocuğu öldürüyor, hz Musa'da buna anlam veremiyor ve izahat istiyor. Yolculuğun sonunda da hz Hızır olayların perde arkasını açıklıyor; "Çocuğa gelince: Onun anne babası mü'min kimselerdi. Biz onun onları taşkınlığa ve küfre sürükleyeceğinden korktuk. Rablerinin onlara bu çocuğun yerine, ondan daha temiz, daha merhametli, ana babasına iyilik eden bir çocuk vermesini istedik" (Kehf SÜresi; 80-81). Bir çocuğun canı alınınca nerede Allahın merhameti diye soruyorsanız, Allahın merhameti gayp yani sizin görmediğiniz boyutta yatıyor. O çocuk o aileye kötülük edecekse, Allah o çocuğu o aileden alarak ne yapmış oluyor; o anne ve babaya merhamet etmiş oluyor. Örneğin; çevrenizde ailesine bela olan çocuklar tanıyorsunuzdur, anne ve babanın ölsünde huzura kavuşalım dediği ve lanet okuduğu çocuklar. Nerede Allahın merhameti diye soruyorsanız, işte o çocuk o anne ve babanın elinden alınarak, o anne ve babanın yaşaması gereken nice sıkıntı kaderlerinden siliniyor ve o anne ve baba huzura kavuşturuluyor. O acıları silme ve o anne babayı huzura kavuşturma olayınada Allahın merhameti denir. Allahın merhameti bu kadarlıkmı; elbette hayır. Rabbimin merhameti sınırsız. "Sen merhamet edenlerin en merhametli olanısın." (Araf Süresi; 151). "Şüphesiz sizin Rabbiniz şefkatli ve merhametlidir" (Nahl Süresi; 7). Burada Allahu Teala anne ve babaya merhamet etmekle kalmıyor, çocuklarını ellerinden alarak onlara lütufta etmiş oluyor.
Merhamet nedir; birşeyi sizden eksiltmektir. Örneğin bir günahı silmek, üzerinizdeki bir sıkıntıyı bir musibeti bir kaza veya bir belayı gidermek. Lütuf nedir; birşeyi sizde artırmaktır. Örneğin malınızda sağlığınızda huzurunuzda ömrünüzde birseyi artırmak. Allahu Teala çocuğunuzu elinizden alarak birşeyinizi eksiltirken aynı zamanda birşeyinizide artırıyor. Neyimi; İslamın kıssas kuralını hatırlayın, ne olabilir? Yeryüzünde elinizden bir çocuk alınıyorsa, ahiret hayatında birisi size bahşedilir. Kıssasa kıssas. Örneğin; yeryüzünde Rabbimiz size daha hayırlı bir çocuk bahşedebilir ve bu da bir lütuf, fakat biz burada yeryüzünü kastetmiyoruz. Burada sevaptanda bahsetmiyoruz. Bir çocuğunuz sizden alınırsa, ahiret hayatında o çocuğun size iade edilmesinden bahsediyoruz. Arkadaşlar, bizler kendimizi bu dünyaya o kadar kaptırmışızki hayatın bu dünyadan ibaret olduğunu sanıyoruz, halbuki yeryüzündeki yaşam sadece bir gün veya daha az bir zamandan ibaret. "Allah inkârcılara, yeryüzünde kaç yıl kaldınız? diye sorar. Bunlar da, orada bir gün kaldık yahut bir günden daha az, bunu zamanı sayanlara, bilenlere sor diye cevap verecekler. Bunun üzerine Allah: Orada sadece az bir süre kaldınız. Keşke bunu bir bilseydiniz, dünyaya sarılıp kalmazdınız" (Mü'minun Süresi; 112-114). Hani bir yerden bir yere seyehat edersiniz ve bir otogarda 15 dakikalık mola verirsiniz ya, işte yeryüzündeki hayat o kısa çay molasından ibaret. Evrimciler veya imansızlar hayatı sadece bu yaşamdan ibaret sanıyor olabilir, tüm yorum veya hesaplarını ona göre yapıyor olabilir, siz ama lütfen bu hataya düşmeyin. Yeryüzü gece, ahiret hayatı ise gündüz vakti gibidir. Yeryüzü yaşamınız ile ahiret hayatınız birbirine bu kadar yakın. Gece yattığınızda bu dünyadasınız, gecenin nasıl geçtiğini anlamadan uyandığınızda da sizin için ahiret hayatı başlamış olacak. Hayatımız sadece yeryüzü yaşantımızdan ibaret olsaydı, evet; bu durumda hayat size adil gelmeyebilirdi, ama şükür Rabbime hayat sadece bu yeryüzü yaşantımızdan ibaret değil.
İlahi lütuf bunun neresinde; asıl hayat ve yaşam cennette olacağı ve orada üreme diye birşey söz konusu olmayacağı için, bazen Allah insanların elinden çocuklarını alıp cennete saklıyor. Örneğin; çocuklar 6 yaş altında vefat ederse, 6 yaş civarında haşrediliyorlar. Yani, yeniden dirilişte ele bakımlı olmaktan çıkıyorlar. 6-33 yaşı arasında vefat edenler, hangi yaşta vefat ettiyse o yaşta yeniden diriliyorlar. 33 yaşı üst vefat edenlerin hepside, gençliğin zirve dönemi olan 33 yaşlarındaki halleriyle yeniden diriliyor. Allahta istiyorki o anne ve baba 33 yaşlarında tekrar dirildiğinde, çocukları 8, 10, 15 farketmez, hangi yaşta öldüyse o yaştaki çocuklarıyla cennette bir aile hayatı yaşasın. Örneğin; ölen bir çocuğunuz yoksa, siz cennette sadece karı koca olarak bir hayat sürdüreceksiniz. Bir iki çocuğunuz ölürse ama, o çocuklarınızla birlikte yaşayacaksınız. Sonsuz hayatı karı koca olarak geçirmekmi istersiniz, yoksa cıvıl cıvıl bir aile içinde, çocuklarınızla birliktemi? Tabiiki çocuklarınızla birlikte. Çocuğunuzun elinizden alınmasının neresi lütuf diye soruyorsanız, işte lütuf burada. Bu dünyada size acı ve sıkıntı verecek bir çocuğunuzu elinizden alarak Allah size merhamet ediyor, merhametiyle aile üye sayınızı eksiltiyor, ahiret hayatında ise aile üye sayınızı bir artırıyor, o bir artışada Allahın lütfu diyoruz. Biz bekarız, evlat nedir bilmeyiz, ama kız kardeşimin kızı kucağımızda büyüdüğü için, çocuğunu büyükanneye veya bakıcıya bırakıp iş hayatına atılan anne ve babalardan çok daha iyi evlat kavramını anladığımızı düşünüyoruz. Dolayısıyla Rabbim kimseyi evlat acısıyla imtihan etmesin. Fakat, ölen çocukların arkasında da bir hikmet bir merhamet ve bir lütuf var, bizde bu yazı vesilesiyle bunları size hatırlatmak istedik. Allahın merhametini sorgulamadan veya isyan bayrağını açmadan öncesi lütfen bin düşünün.
Örneğin; peygamberimizin hz fatma dışında tüm çocukları vefat etti. Kafirler hatta peygamberimizle dalga geçti, onun soyu tükendi dedi. Halbuki, o canların alınması Allahın bir lütfuydu. Allah istediki peygamberimiz ve hz hatice anamız cennetteki sonsuz yaşamlarını çocuklarıyla birlikte geçirsin. Bizim gibi çocuğu olmayanlar cennette ne yapacak? Merak etmeyin, cennette o kadar yetim çocuk olacakki, onlardan birilerini evlatlık ediniriz. Bir çocuğun vefatını sadece yeryüzü boyutundan bakarsanız, bu büyük bir trajedi, olayı ama ahiret hayatı, asıl yaşam alanımız boyutundan bakarsanız, o zaman bunun büyük bir lütuf olduğunu anlıyorsunuz. Bir yere taşınmadan, bir gün öncesi çocuğunuzu otobüse bindirip gönderdiğinizi düşünün, böyle bir durumda siz üzülürmüsünüz, üzülmezsiniz çünkü bir gün sonra sizde yola çıkacaksınız ve çocuğunuza kavuşacaksınız. Ölen her bir çocuğa bu boyuttan bakarsanız, bizce daha hayırlı olur.
Biz anne ve baba boyutundan olayı ele aldık, birde çocuk boyutu var, o çocuğun kendi tercih hakkı yokmu, neden bir ebeveyn olarak cennete yaşama hakkına sahip değil? Gelelim buradan ilk sualimize; eğer depremler günahlarımız sonucu bize iniyorsa, masum çocukların ölmesini Allahın merhameti ile nasıl izah ederiz? Bu sualin cevabı çok basit, bunu fazla detaylandırmayada gerek yok; çocuğun kaderinde bir çok musibet, bela varsa, onu cehennemlik edecek bir hayat varsa, o zaman Allahu Teala merhametini devreye sokup, o çocuğun günah defteri açılmadan canını alıyor ve cennetine koyuyor. Depremde küçük çocuklar öldü, bunu Allahın merhametiyle nasıl izah edebilirsiniz diyorsanız, bunun en basit izahatı bu. Kader oradan hesaplıyor buradan hesaplıyor, her yol çocuğun felakete sürüklenmesi, ailesine yük olmasına götürüyorsa, o zaman Allah nihai kararı veriyor ve alın bu çocuğun canını diyor. Merhamet nedir demiştik; birşeyi sizden eksiltmek. Burada yaşadığımız olayda bu, çocuğun canı alınarak o çocuğun kaderinden musibetler ve cehennem ateşe siliniyor. Bu karar verilirken tabiiki anne ve babada dikkate alınıyor. Örneğin eğer anne ve baba kendi günahlarından ötürü, hastalıklı veya ele bakımlı veya yaramaz bir çocuğun yükünü taşıması gerekiyorsa, çocuk hayatta bırakılıyor. Eğer ama onlar böyle bir yükü taşıması gerekmiyorsa, onlara yük olacak o çocuk onların elinden alınıyor. Gelelim buradan asıl suale ve yazımızın asıl konusuna; çocuğun günah defterleri henüz açılmamış, günahsız bir çocuğun kaderine neden musibetler veya hastalıklar, onu cehenneme sürükleyecek musibetler yazılıyor, birileri güzel bir hayat yaşarken o çocuk neden felaketlerin, acı ve sıkıntıların içinde doğuyor, neden ataların işlemiş olduğu günahları çekmek zorunda, neden başkaları onun adına yeryüzünde yaşama hakkına karar veriyor, neden yeryüzünde veya ahiret hayatında bir ebeveyn olarak yaşama hakkına, kendi ailesini kurma hakkına sahip değil, nerede Allahın adaleti veya merhameti? Devamı gelecek....