bilinmeyenler ve bilinmesi gerekenler............     

 





 

melez ırk varmı? bölüm 2- havva anamız


Havva anamız ile İblis cennette ilişki yaşadımı? Ayetlerin rehberliğinde Havva anamızla iblis cennette ilişkiye girdimi bunu açıklamaya çalışacağız, umarız sizin için hayrlı ve aydınlatıcı bir yazı olur. Şimdi, Kur'an-ı Kerim bu soruya bir cevap veriyormu? Doğrudan değil, dolaylı yoldan veriyor. Nasıl? Olayların zamanlamasını sıralıyor, oradanda böyle bir ilişkinin mümkün olamayacağını çıkarıyoruz. Örneğin; havva anamız yaratıldığında ortalıkta iblis varmıydı? Yoktu. Neredeydi? Çoktan kovulmuştu. Hz Adem yaratıldığı an, henüz Havva anamız ortalıkta yokken iblis cennetten kovuldu; "İblis: “Ben ondan daha üstünüm” diye cevap verdi. “Beni ateşten onu ise, balçıktan yarattın.” "(Allah) dedi ki: "Öyleyse çık oradan, sen artık kovulmuş birisin" (Sad Süresi; 76-77). Sizin bilmeniz gereken ilk şey; havva anamız yaratıldığında ortalıkta iblis yoktu, çoktan cennetten kovulmuştu. Eğer iblis kovulmadan öncesi havva anamız ortalıkta olsaydı, birlikte gökte bol zaman geçirselerdi, belki o zaman bu tür düşüncelere dalabilirdiniz, fakat böyle birşey olmadı. Havva anamız yaratıldığında ortalıkta iblis yoktu, çoktan kovulmuştu.

Not: sizlere hep Ayetlerin ne kadar çok bilgi içerdiğini anlatıyoruz, neyi kastettiğimizi anlamanız için size bu noktada güzel bir örnek verelim inşallah; evin sahibi kim? Allah. Evin oğlu kim? Hz Adem. Hz Adem'e eş bahşedilmeden önceside Rabbimiz ne yapıyor? Evde ağırlanan misafiri (iblis) evden kovuyor! Burada bize verilen mesaj ne? Eğer evleniyorsanız, bekar hayatınızdaki gibi başka erkekleri evinize almayın. İblis'in gökten kovulmasıyla ile ilgili Ayetler bizlere sadece yapılan bir günahı ve verilen cezayı anlatmıyor, bizlere bununda ötesinde mesajlar veriyor. Siz Ayeti okuyor ve orada sadece bir cezalandırma, secde etmediğinden ötürü kovulduğunu görüyorsunuz, halbuki Ayet onun ötesinde de birşeyler anlatıyor, mesela evinizin mahremiyetine yönelik mesajlar veriyor, mesela eşinizin bulunduğu ortamda başka bir erkeğin yeri olmadığını bize anlatıyor. Başka bir erkeği evinizin mahremiyetine alırsanız ne olur? Eşinizi kandırır ve yuvanızı yıkar diyor. Örneğin; eğer evin sahibi oğlunu evlendirip, o evde başka bir erkeğin yaşamasına müsaade etseydi, o zaman Rabbimiz biz kullarına kötü örnek olur, doğacak olan sıkıntılardanda kendisi sorumlu olur, bizi hesaba çekemezdi. Bizler sende öyle yaptın Rabbim, biz seni örnek aldık deyip cezadan kurtulurduk. Sorumlu olmamak ve bize güzel örnek olmak içinde ne yapıyor Rabbimiz, evin oğlunu evlendirmeden öncesi diğer erkeği evden kovuyor.

Sonradan eve gizlice girmesine izin verdi ama diyorsanız; herşeyide babadan beklemeyeceksiniz arkadaşlar, bazı sorumlulukları örneğin eşini korumak gibi, evin oğlu üstlenmesi gerek. Rabbimiz bu konuda da üzerine düşeni yapıyor ama, uyarıyor. "Bunun üzerine şöyle buyurduk: “Ey Âdem! Şüphesiz bu İblîs, senin ve eşin için çok tehlikeli bir düşmandır. Dikkat edin de, sizi cennetten çıkarmasın! Yoksa ihtiyaçlar içinde koşturur durur, sıkıntı çeker, perişan olursun" (Ta-Ha Süresi; 117). Evin sahibi, evin oğluna ve gelinine uyarısını yapıyor, ortalıkta sizden nefret eden birisi dolaşıyor, gizlice eve girebilir, ona karşı dikkatli olun uyarısını yapıyor. Uyarı yapıldıktan sonrada, sorumluluk evin oğlu ve gelinine ait. Sizin bilmeniz gereken; bizler hep Ayetlerin derinliğinden bahsederiz ya, bununla neyi kastediyoruz bu konu üzerinden bunu çok güzel anlamışsınızdır umarız.

İblis kovulduktan sonra, yazılmış kader doğrultusunda gizlice cennete giriyor ve havva anamıza vesvese veriyor, o anlarda ilişki yaşamış olabilirlermi? Olamazlar, çünkü iblis farklı bir süretle cennete sızdı (yılan), o şekliylede havva anamızla ilişkiye girmesi mümkün değildi. Yılan şekliyle girdiği Ayetlerde anılmıyor diyorsanız, o zaman Ayetler rehberliğinde şöyle cevaplayalım; havva anamız mahrem bölgelerini yasak ağaçtan yedikten sonra görüyor, dolayısıyla öncesi ilişkiye girmesi mümkün değildi çünkü cinsel organların varlığından haberi yoktu. "Böylece ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri açıldı ve cennet yapraklarıyla üstlerini örtmeye başladılar" (Ta-Ha Süresi; 121).

Mahrem yerleri açığa çıktıktan sonra ilişkiye girmiş olabilirlermi? Olamazlar, çünkü mahrem bölgeleri görünür olduğu an gökten kovuluyorlar. "Ancak şeytan her ikisinin de ayağını oradan kaydırdı ve kendilerini içinde bulundukları yerden çıkarttı. Biz de: "Birbirlerinize düşman olarak oradan inin" (Bakara Süresi; 36). Gördüğünüz gibi, konuyla ilgili Ayetleri sıraladığınızda olayların akışından böylesine bir ilişkinin olamayacağını net anlıyorsunuz. Kaldıki akıl var mantık var; Rabbimiz cennet mekanını bir fuhuş merkezine, gayriresmi ilişkilerin olduğu bir mekana dönüştürürmü? Arkadaşlar belirli şeyleri savunurken birazda mantık kullanın.

Yeryüzüne kovulduktan sonrası ilişkiye girmiş olabilirlermi? Sorular, sorular ve sorular, bilinmeyen denizlere daldığınızda şeytanlar işte aklınıza böyle sorular getire getire sizleri çok sapkın boyutlara taşıyor. Arkadaşlar, bizler havva anamızın mahrem yaşantısı üzerinde fazla durmayalım, geçmiş geçmişte kaldı. Elbette bu olayın bizi ilgilendiren boyutu var, sonuçta bir atanın işlemiş olduğu yanlış nesilleri etkiliyor, bizi etkileyen boyutuda bizlerin ele alması bizim hakkımız, bizde bir önceki yazılarımızda o hakkı kullandık ve konuyla ilgili düşüncelerimizi söyledik. Daha fazla kişilerin yapmış olduğu yanlışları hataları irdelemenin anlamı yok. Kaldıki bize göre çok yanlış boyuttan konuyu ele alıyorsunuz, sorularınız havva anamız iblis'le ilişkiye girdimi girmedimi üzerine olmamalı, sorularınız bir cin ile bir insanın ilişkiye girmesi mümkünmü ve eğer mümkünse doğan çocuklar yeryüzünün şu görünür boyutunda yaşayabilirlermi yaşayamazlarmı, bizce sormanız ve üzerinde durmanız gereken soru bu. "Ve hatırla o zamanı ki, biz meleklere: Adem'e secde edin, önünde yere kapanın dediğimizde, İblis dışında hepsi yere kapanmıştı. İblis cinlerdendi" (Kehf Süresi; 50). Bunlar yeryüzüne kovulduktan sonrası havva anamız ayrı bir diyara indirildi hz Adem başka bir diyara ve velevki o yalnızlık döneminde havva anamız iblis'le bir ilişki yaşadı, yahut havva anamızı unutun ve iblis'in herhangi bir insanla bir ilişki yaşadığını varsayın, böyle bir durumda sizin derdiniz ilişkinin varlığını tespit etmeye çalışmak olmamalı, çünkü bu dedikodu ve kötü zandan öteye geçmez, sizin sormanız gereken ve üzerinde durmanız gereken soru daha genel olmalı; iblis bir cin, bir cin ile bir insan ilişkiye girebilirmi, girerse doğan çocuklara ne oluyor ve nerede yaşamaya mahkum bırakılıyorlar, bizce üzerinde durmanız gereken sorular bunlar olmalı. Kişilerin mahrem hayatı üzerinde durma yerine, olayları daha geniş perspektifte ele alın deriz. Buraya kadar konuyu taşımışken bu sorumuzada cevap getirelim o zaman;

İnsanla cin ilişkiye girebilirmi? Girebilir. Nasıl? Cinler kendi fiziki yapılarıyla bizim aleme geçiş yapamazlar, aksi takdirde çoktan dünyamızı işgal etmişlerdi. Ne cinler fiziki yapıları ile bizim aleme ne de insan kendi fiziki yapısıyla o aleme geçiş yapabilir. İki alemin fiziki yapısı birbirinin içine giremez. Örneğin; siz bir odun parçasını bir başka odun parçasının içine sokabilirmisiniz, birbirlerinin fiziki yapılarını bozmadan tahrip etmeden, sokamazsınız. Her alemin bir atom sayısı var, bırakın bir canlıyı bir boyuttan diğerine geçirmeyi bir atom tanesini bile geçiremezsiniz, diğerinin atomar sayısını yani fiziki yapısını bozmadan. Dolayısıyla bir alemden diğer aleme fiziki geçişler mümkün değil. İstisnalar varmı? Var, peygamberimiz sav'ın miracı. O istisnalarada ama ne diyoruz; mucize diyoruz. Mucize nedir? Yeryüzünün fiziki kurallarına uymayan bir hadiseye mucize denir. Örneğin kerametler fizik kanunlarıyla açıklanabilir, mucizeler ama değil. Eğer birileri mucizelere fizik kurallarıyla bir açıklama getirmeye çalışıyorsa bilinki kıçından uyduruyor, o kişiden uzak durun. İnsan veya cin, kendi fiziki yapılarıyla diğer aleme geçiş yapamıyorsa, cin ile insan arasındaki temas nasıl gerçekleşiyor? Enerji aleminde,
buna kuantum alemide diyebilirsiniz, o boyutta gerçekleşiyor.

Biz nasıl o boyuta geçiş yapıyoruz? Fiziki bedenimizin toplam 7 tane enerji şablonu var, bizlere astral seyahatıda mümkün kılan enerji bedenlerimiz, o enerji bedenlerimizin hangisi o an müsaitse enerji alemine geçiş yapıp cinlerle ilişki yaşayabilir. Cinlere kıyasla ama bizim şöyle dezavantajlarımız var, geçiş yapabilmek için biz uykuya dalmamız gerekiyor ve enerji aleminden birisi bizi içeriye alması gerekiyor. Cinlerde böyle bir sorun yok, onlar istedikleri an kendi iradeleriyle kendi fiziki alemlerinden enerji alemine geçiş yapabiliyor. Bizlerin enerji aleme dalabilmesi için bi' nevi bedenimiz ölmesi gerekiyor, yani bilincimiz fiziki bedenin prangalarından kopması gerekiyor, nitekim uykuda bir ölüm hali. Buda ama yetmiyor, birde enerji aleminden birisi bizi alıp o boyutun içine taşıması gerekiyor. Örneğin; bu taşıyıcılar bazen rahmani güçler olabilir, genelde ama cinler/şeytanlar yani enerji boyutunda yaşayan varlıklar oluyor. Enerji aleminde o ilişki gerçekleşti varsayalım, doğan çocuğa ne oluyor? Doğan çocuk iki enerjinin birleşmesi sonucu ortaya çıktığı için fiziki bir bedene sahip olamıyor. Evet, bir bedene sahip ama o beden fiziki bedenin enerji boyutundaki şablonundan ibaret. O enerjji bedeniylede ne cinler aleminin fiziki boyutuna geçiş yapabilir ne de yeryüzünün fiziki boyutuna, şu görünür boyutuna. Doğan çocuklar ömürlerini
enerji aleminde geçiriyor. Sorumuza gelirsek;

Yeryüzünde melez ırk varmı?
Yeryüzünün şu görünür boyutunda yok. Neden, yok? İblis bir cin ve iblis hangi insanla ilişki yaşamış olsada doğan çocuklar yeryüzünün şu görünür boyutuna ayak basamaz. Dolayısıyla mavi kan ve kırmızı kan gibi inançlar sadece efsaneden ibaret. Yeryüzünün şımarık zenginlerinin kendilerini fakir ve gariban halktan ayırmak, kendilerini seçkin yaratık olarak göstermek istemelerinden kaynaklı ortaya atılan yalanlar. Yeryüzünün görünmeyen boyutunda, enerji aleminde melez ırk varmı? Var, hemde çok. Ben uzaylılar tarafından kaçırıldım, hamile bırakıldım diyen herkesin enerji aleminde bir çocuğu var. Yani, enerji aleminde insan ve cin soyundan gelen çok canlı var.

Özetlersek; değerli dostlar, bu yazılarımızda biz sizlere temel bilgileri aktarmaya çalışıyoruz, neden; çünkü bir temel bilgi yüzlerce sorununuzu cevaplayabilir. Her sorunuza bir cevap getirme yerine, sizleri kendimize bağımlı kılma yerine, sizlere bir tane temel bilgi aktarmaya çalışıyoruz, o temel bilgiylede aklınıza gelen diyor soruları kimseye muhtaç olmadan kendinizin cevap getirmesini bekliyoruz. Örneğin; "Ve yalnız onun (Nuh) soyunu kalıcı kıldık" (Saffat Süresi; 77). Uzaylılar yeryüzüne tohum ektimi, iblisin soyundan gelen insan varmı, reptilyan soyu varmı gibisine onca farklı soruya ayrı ayrı cevap getirme yerine, sizlere bir tane bilgi veriyoruz, o da Allahın sadece Nuh as'ın soyunu kalıcı kıldığını, bu bilgiylede o sorulara kendinizin cevap getirmesini ümit ediyoruz. Şimdi; ne anlatıyor bu Ayet bize? Hz Adem'den bir çok soyun ortaya çıktığı, Nuh'un soyu dışındakilerin ama yok edildiğini anlatıyor. Yani; şuan yaşayan tüm insanların atası Nuh as olduğu ve Kur'an-ı Kerim hüküm sürdüğü müddette öyle kalacağı garantisini bize veriyor. Ayetler bir çok farklı mesaj içeriyor diyoruz ya, işte alın size bir mesaj daha; bu Ayet bizi uzaylı istilasına karşı koruyan, insan soyunun varlığını garanti altına alan bir Ayet. Örneğin; siz eğer uzaylılar var ve bizleri hamile bıraktı derseniz, o zaman atanız o uzaylı olmuş oluyor, bu durumda da bu Ayeti çöpe atabilirsiniz. Bu Ayet var olan tüm insanları bir ataya dayandırıyor o da Nuh as, siz ama bazı insanların atası iblis, bazıların uzaylılar derseniz o zaman bu Ayeti çöpe atmış oluyorsunuz bilginize. Ben Müslümanım diyen biriside böylesine şirk içeren bir eylemin içine girmez.

Sürekli Ayetlerden bahsedip bu iddiaların peşinden koşturanlar var ama hocam diyorsanız; onların imtihanıda o arkadaşlar, Allahın Ayetleriyle insanları kandırmak.
Akıl var mantık var, Ayetlerin yok dediği birşeyi çürütmeye çalışanları Rabbimiz korurmu? Korumaz, onları sapkınlıkların içinde oyalar. Bizim onlar için yapacak birşeyimiz yok, biz onları kurtaramayız ama sizi kurtarabiliriz, o yüzden lütfen insanın yaydığı bilgilere göre değil Allahın yaydığı bilgilere göre hareket edin, o doğrultuda inancınızı oluşturun. İslamın bize aktardığı temel bilgileri öğrenin ve detaya dalmayın, temel bilgilerle hayatı ve inancınızı analiz etmeye çalışın. Umarız sizin için hayrlı ve aydınlatıcı bir yazı olmuştur. Kendinize, ailenize, sevdiklerinize, milletimize ve dinimize çok iyi bakınız. Allaha emanetsiniz.- 23.11.2023






























kelimelerden türemiş hurafeler